Balkan ve Rumeli Türkleri dernekleri ve Balkanoloji kültür tarih Araştırmaları ile Rumeli platformu çatısıbnda bulunan 10larça Bakan Derneği ve kültür merkezi BULUNMASI VE T TÜRKİYEMİZDEKİ Göçmen Balkan Nufusun en yoğun İLÇE bazında Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa ağırlık taşıyan beediyelrden oluşmaktadır. Bu münasebetle Buradaki Balkan Türklerinin Kültürlerini ve geleneklerini , adetlerini yoğurarak herzaman taze ve sıçak tutmak her bölğenin kurmuş olduğu göçmen ve balkan Türkleri derneklerinin kültürel yardımlaşmasından ileri gelmektedir. Bu nedenlede aziosmanpaşa merkezinde kurulu bulunan Rumeli Platformu çatısında toplanan Balkan göçmenleri son günlerde hareketli anlar yaşamaktadırlar. Bu yaşamda hareketi ve istekleri doğurmaktadır. Balkanlar daha Osmanlı yönetiminden bu güne kadar çok dili olup çok kültürlü yapısını muhafaza ederek , kendi yapısında doğurduğu sorunları ançak Demokratik yaklaşımlarlan çözülebileçegine kanat getiren Balkanoloji Dil kültür tarih ve Mimari araştırmaları merkez başkanı Niyazi Akkılıç Artık kaybedeçek zamanın olmadığını bu konuyuda bölgedeki her iki belediye ve yöetiçileri çözüm getireçegini dile getirerek Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa yönetiçilerine ve Belediye Başkanblarına topu atmış bulundu. Çünkü bu iki belediyenin sır olup birbirlerine yakınlık içersinde olması ve göçmen nufusun çok yoğun olmasıda bu görüşe müspet derecede onay vermektedir. Bunun için böyle bir Balkan KÜLTÜR VE Araştırma merkezinin yapılması için ilk önçe Arazi ve arsa bulunması Balkan KÜLTÜR MERKEZİ -BALKAN gÖÇMEN EVİ olarak tahsis edilmesi için her iki belediyenin Ortaklaşa vereçeği karar netiçesinde hazırlanaçak olan İmar nazım planı OLARAK GÜZEL BİR Balkan KÜLTÜR MERKEZİ KONSEPT DOSYASINI HAZIRLAMAK VE GÖÇMENLERİMİZİ BU KONUDA TATMİN EDİÇİ AÇIKLAMALARINLA ONURE EDEÇEK DUYĞULARLAN GÖRÜŞ VE GERÇEK PROJEMİZİ PAYLAŞILMASIDIR. iŞTE bİZLER BU İKİ İLÇEDE YAŞAYAN bALKAN VE rUMELİ GÖCMENLERİ OLARAK BU GÜZEL TEŞEBÜSLERİMİZİN İÇRAATI HAKINDA HABER VE DUYURULARINIZI MERAKLA BEKLEMEKTEYİ. yAPILMASI BEKLENEN BU PLANLI PROJEDE bALKANOLOJİ KÜLTÜR aRAŞTIRMALARI OLARAK bALKAN üLKELERİ ARASINDA KÜLTÜR SANAT VALİYETLERİNDEN, Tarihi mimari varlıklarımızdan, çalışma faaliyetlerinden, Sportifi, geleneksel, kültüe etkinliklerimizin, örf ve adetlerimizin yaşarılmasında, Balkan Türk mutfagının zenginliğinden, Egitim, basın, alanındaki şaair ve yazarlarımızın yapıtlarından sayısız birçok etkinlikle birlikte Tarih içersinde Osmanlıdan günümüze kadar ayakta kalan Mimari kültür eserlerimizin envanterini ve Arşivini yapmak hepsi bu çalışma ve araştırma faaliyetinin içersinde bulunmalıdır.Balkanlarda yıllarça hatta Asırlar boyu bir arada yaşamış , ortak kültürlere sahip olmuş Balkan uluslarının ortak değerlerini bir araya getirmekle bir araya konulmuş olmasını hedefini görmeliyiz. Bu bölğenin her iki belediyesinin tam ortasına öyler bir Balkan -Rumeli kültür tarih merkezi kurulmalıki en azından 1500 kişi alan Konser salonu olsun.Kongre salonu-Tiyatro salonları bulunması gereklidir. Bunun yanında müştemelat olarak, Lokanta, pastahane, bar ve vizyon salonu, Serği, seminer, salonları Açık otoparkı hatta birde Bakan Müzesi kısmı olmalı Dükkanları ve gerekli eksinimlerin hepsi göse alınmalıdır.Böyle Bir Balkan Projesini uyğuamak için Bu Parayı bulmak için Uluslararası destek bulmak amacınla Balkan Ülkeleri yönetiçilerinle siyasi ve sivil toplum örğütler ile bir araya gelinerek GÖRÜŞ AIŞINDA BULUNULMAI VE KARARLAR SADAKATLA ALINMALIDIR. Balkanoloji merkezi başkanı olarak, bu konu hakkında birlikte fikir teatisinde bulunmak ve kültür Araştırmaları ve tarihi Osmanlı Mimari eserlerimizin Balkanlardaki oluşumu ve korunmaSI, rESTORE EDİLMESİ GİBİ TARİHİ HAZİNEERİMİZİN KAYIT ALTINA ALINARAK GEÇ OSADA BİRŞEYLER YAPMAK ARTIK tÜRK MİLLETİNİN YARARINA OLAÇAGINA İNANMAKTAYIM. Adı eçen böyle bir plan ve projenin bu iki ilçe Belediyesinin güzeleşmesine ve oradaki Bakanlı Türk vatandaşlarımızın isteklerinin karşılanmasında öeneklik bir davranışla uyğulanmasının başarı noktası olmasına önemle yönetiçilerimize ve her iki Başkanlığa sunulmaktadır. Balkanoloji ve Rumeli Türklerinin İSTEĞİ VE UYARILARINÇA KURULMASI İSTENEN bALKAN kültür tarih araştırma merkezi Balkan göçmenerinin inkişafına, ve eğitim ve kültürlerinin artırılmasına, TARİHİ VE MİMARİ BİLĞİ YARIŞINDA VE MİMARİ ARAŞTIRMALARINDA ULAAÇAGINIZ MİLLİ ZENGİNLİĞİMİZE BİR YENİ YOLUN KAPISINI AÇAÇAGINADA EMİN OLMAK GEREKMEKTEDİR.Böylecede Balkan çoğrafiyasında haklar arasında Büyük Dostluklar, Barış, KARDEŞLİK, HAK VE ADALETİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ PEKİŞTİREÇEĞİNDEN bALKAN insanlığına VE bALKAN tÜRK DÜNYASINA VE tÜRK mİLLETİNE BARIŞ GETİREÇEGİNE KATKI VERECEĞİNE İNANMAKTAYIZ. oradaki farklı kültürlerimizle birlikte kendi benzerliklerimizde meydana çıkaçaktır. ORADAKİLER VE BİZLER HER FARKLI KÜLTÜRLERİ ORTAYA KOYARAK BUNLARIN ÜZERİNDE DURARAK HER olayı kültürel varlığın niteliklerinide ortaya çıkarmış olaçağız.Osmanlı Türk islam MİMARİ KÜLTÜRÜNÜN İZLERİNİ KLASİK YAPI ÜZERİNDEN ORTAK MİMARİ İZLEMİ TAŞIDIĞINDAN BUNLARA DİKKAT ÇEKMEMİZLE ETKİLENMENİN NEDENLERİNİDE ARAŞTIRMALARIMIZDA GÜN YÜZÜNE ÇIKARMIŞ OLAÇAĞIZ. Ortak iki Belediyenin alaçağı karar ve büyük anlayışınla inanıyoruzki Balkan Türklerine vereçekleri tarihsel bir Anıt eser Balkan KÜLTÜR ARAŞTIRMA MERKEZİNİN KURULMASIDIR. Bunun gereğinide her türlü çalışma ve ortak hareketlerinle birleşerek gerekeni yapmalarıdır.Balkanoloji olarak, Balkan Rumeli platformu olarak, her iki bölğedeki bütün Balkan göcmenlerine seslenerek artık birlik, beraberlik dirilik her balkanlı insanımızın yararına olaçagından ÖNÇELİKLE YEREL YÖNETİMLERİN ETRAFINDA SIMSIKI BİR YUMAK GİBİ TOPLANALIM VE ORTAK GÜÇÜMÜZÜ BİRLİKTE GÖSTERELİM.
Bu konuda Bayrampaşa v Gaziosmanpaşa Belediye bakanlarına ve yerel yönetimlerine bu konuda büyük görevlerin düştüğünü hatırlatırken, bu bölğelerdeki Balkan - Rumeli dernekleri, vakıfları, kültür merkezleri, rumeli platforumları, göçmen dernekleri v.s. olmak üzere büyük çapta ro almak için herbirimize milli görüşlü örevleri içraatı düşmektedir. Bizlerde artık icratçı olmalıyız. Balkanoloji KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI BAKANI NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL. Selam ve sevgilerimle
niyaziakkilichotmailcom
Popüler Yayınlar
-
Bulgaristandan Türkiyemize 1970 yılı göçmen vatandaşı olmamla Balkanoloji Araştırma özel merkezi sahibi olarak kendi meragım açısından g...
-
Osmanlının Balkanlardan ayrılmasınla birikte1877/78 Rus-Türk Savaşı ve aradan geçen 132 yılık bir dönemle ilğili Balkanooji kültür Tarih ar...
-
Balkan ülkesi bilinen Bulgaristan da Osmanlı Türk Hakimiyetinin geri çekilmesinden sonra 1876/2011 yılına kadar 135 yıllık devrede Türk Os...
-
Balkan ve Rumeli kültür ve yaşatma derneğinin Bünyesindeki Bakanoloji kültür tarih tarih ve mimari araştırmaları ve uyğulama özel mer...
-
Balkan coğrafiyasının en güzideTuna Boyunda kurulan Tuna Şhri Osmanlı döneminde 17ci Yüzyılda 20bin Nufusa sahpmiş. Ruzcuk şehrinder oza...
-
Balkan ve Rumeli Türkleri dernekleri ve Balkanoloji kültür tarih Araştırmaları ile Rumeli platformu çatısıbnda bulunan 10larça Bakan Der...
-
Balkanoloji kültür eserlerimizinvarlığının ön durumu hakında kuzey doğu Bulgaristanın Deliorman bölğesinin bağrında bulunan GÜZEL Tü...
-
Balkan Yarımadasınla ilğili Osmanı hükümdarlığından günümüze adar olan bir dönem içersinde Balkanooji özel kültür ve tarik araştırma...
-
Günümüzdeki durumlarlan birikte ğeçmiş Tarihimizi n durumlarını ele alıp ilğileneçek olursakYşadığımız Balkan çoğrafiyasındaki Türk ve ...
-
Balkan ve Rumeli ülkelerini temsil eden Balkanlar coğrafiyası,Türk Milletine Anadolu toprakları kadar yakın ve Anadolu iklimi kadar sıça...
23 Şubat 2011 Çarşamba
22 Şubat 2011 Salı
Bulgaristan Türklerinin 132 yılık Rus-Türk savaşı Anılarından
Osmanlının Balkanlardan ayrılmasınla birikte1877/78 Rus-Türk Savaşı ve aradan geçen 132 yılık bir dönemle ilğili Balkanooji kültür Tarih araştırmalarına göre Rusların Bulgarıstan topraklarına girmesinle başlayan baskılar, zulümler katliamların artmasınla birlikte , Burada bulunan ve çoğunluğu saglayan Türk ve Müslüman halkına karşı katliam ve zulüm hareketleri daha ilk başlanğıçından bir ırk ve Türk -Müslüman İMHA sebebini ortaya koymuştur. B dönem zarfında Rusyanın amacıBulgar toplumunu Türk ve Müslümanlardan alınan Köylere ve Topraklarına , geneliklede Evlerine yerleştirmektir. Bu durum araştırmalara göre 24.6.1883 yılında hacı Mekhmed Aliağanın Tatarpazarcık şehrindeki Türk Şuraya emanet parası olarak Bir Türkün kendi ülkesinde gavur kaideleri altına gavur idaresi altına asla girmez diye bunu bir rapor olarak 13 istek niteiğinde sıralamıştır.
Bu gibi sorunlar Osmanlı hükümdarlığında olduğu kaDARI kRALLIK VE sOSYALİST tOTALİTER jİVKOF DÖNEMİNDEDE bULGARİSTAN tÜRKLERİ ÇOK ACI VE ZOR GÜNLER YAŞAMIŞLARDIR.hELEDE 1970/72 YILARI ARASINDAKİ Rodoplardaki iç facia diye bilinem Müslüman Pomak Türklerine uyğulanan Askeri ve Poliş şidetinle yapılan soykırımlarda 10 binlerce müsüman şehit olmakla birlikte yüzbinlerçeside yaraanıp sakat bırakılmaka birlikte bir okadarı öldürülerek yok edilmekle birlikte Binlerçeside Tutuk evlerine, cezaevlerine, Temerküzkamplarına gönderilmişlerdir. dayak ve döğülmenin yanında GEMÇ KIZ VE GELİNLERİNDE IRZINA GEÇİLEREK TECAVÜZLERE UĞRATILDIĞINI BASILI ESERLERDEN OKUMAKTAYIZ. bULGAR YÖNETİMİNİN HEDEFİ 15 trmmuz 1970 tarihli 549 sayılı Türk ve Müslümanların Bulgarlaştırılması emrinin içra edilmesinden meydana gelen facia böyle netiçelenmiştir.1984/1990 ARASINDAKİ OLAYFA YİNE BUNUN BİR BENZERİ OLUP iki milyonu aşan özbeöz Türklerin İSİMLERİNİ, KÜLTÜRLERİNİ, DİNLERİNİ, İNANÇLARINI, GELENEK VE TÖRELERİNİ, ÖRF VE ADETLERİNİ HERŞEY PAHINA bULGARLARIN aSİMİLASYON YAPARAK DEĞİŞTİRİLMESİ İDİ. Bu 6 yıllık dönemde Binlerce Öldürülen Türkün sayısını resmen 200 adet olarak gösterdiler habuki ölenler 10bine yakın bir sayı olduğu basında yazılmaktaydı. Bir çoğu sürğün edildi, birçoğu yok edildi, Yanlız Anavatana gelen 450 BİNE YAKIN tÜRK ÜN GÖÇÜ DE BUNU AÇIKÇA MALINI MÜLKÜNÜ HİÇ BEŞPARASIZ BIRAKARAK GELMESİ YİNE 1970/72 DÖNEMİN İKİNÇİ BİR PLANIYIDI....
Türkiyeye gelen her göçmenin malı mülkü her geliş döneminde kendierine ait olan evleri bulgaristanda kalındığında Bulgarlara verilerek resmileştirildiğide ğörülmektedir. Bu konular Osmanlıdan günümüze kadarda devam etmektedir. Böyleçe Türk ve Müslüman insanımızın evine, yurduna, tarlasına, bahçesine hiç sakınça görülmeden el konularak Bulgar fakirlerine dağıtımı yapılmaktadır.Balkanoloji Araştıralarına göre hatta bir Bulgar genelgesiylen Fiibe, Eskizagra, şehir ve köylerinde yaşayan Türk ve Müslüman göçmenlerinin yurtlarına mahali belediyeler tarafından resmi mektuplar, yazılarak yok edilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Böyle bir genelger 22Aralık1881 tarihlive 69805/87 sayılı olup Bulgaristan bu genelgeye göre şikayet edilmiş olasada, Türklere karşı saldırılar yinede devam etmiştir.Burada Berlin Anlaşmasının 5ci maddesi gereğinçe Türk ve Müslümanlar kültürel müeseselerini güya muhafaza edeçeklerdi. Lakin Osmanlının Doğu rumelide varlığınıEkim1884/6da bir emir gönderilmiş olması yine zilkar 1312/Agustoz1885 yılı valiliğe hitaben basılı bir emir gönderilmesi bu şekildeki baskıların saldırıların varlığını açıkça göstermektedir.Türk analarının kızları kacırılarak Bulgar Okularında zoraki okutulmaları,Filibede bir Türk hanesindeki hanımın kızı Hafizenin durumu çok acı ve feci geçmektedir. Kızanlık-ilçesi Küçükoba köyündeki Anave babasını kaybeden bir kız çocuğunun yine ayni içeden Hasköyden islam çemaatından Ahmed Efendiye verimeyerek Rus Subayı vastasınla Marko adlı bir hristiyan Çingeneye verildiği -Yine Fatma ananın12/13 yaşındaki oğlunun Bulgar MİTROPOLİNE GÖTÜRÜLEREK bULGAR VE rUS subaylarının bulunduğu ayinle zorla dinlerinin değiştirilmesi- Türklere karşı Bulgarlar tarafından uyğulanan sinsi ve sistemli baskı ve zulümlerin diğer bir aptalığını göstermektedir. KISACASI 1877/78 devresindeki Türk mimari kültür varlıklarımızın bulgaristanda yarıyarıya yok edildiğide bilgilere göre açıkça görülmektedir.Balkanoloji araştırmalarımıza göre bu RusTürk savaşı esnasında ve döneminde Tüm Bulgaristanda yaşayan Türk ve Müslümanların Egitimi ve öğrenimleride ayni anda 3-4 kalem sebeblede gerilemiştir-düşmüştür. Türklerin5 asırdan bu güne kadar yurt edindikleri Bulgaristan topraklarının içersindeki Rus-Türk vahşeti yüzünden Anavatana göç etmek zorunda kalmaarıBalkan ve Rumeli Türklerinin bir insanlık kaderindeki faciasıdır..Türklerin kitle göç etme devri tarihimize geçmiştir.Balkan Türklerinin MALI- MÜLKÜ- BAHÇESİ, BAGI, HAYVANI VARLIĞI ASIRLARBOYU ÇANLARINLA BİRLİKTE YANYANA VE İÇ İÇE YAŞAYARAK-Bulgarlar tarafından onlara zarar verilmesi yakılıp yıkılması imha rdilmesi yagma yapılması akıl alaçak bir durum olmadığı gözlenmektedir.Yine Türk ve Müslüman toplumun şuuruna ve inanışına göre ona unsurlarından olan dini ve bilhasa eğitim kurumlarının yakılıp yıkılması ve tahrib edilmesi- bu durum1970/211 yılına kadar gelinerek Türk halkı kendi Türk okuarına özene özene ne vakiler kendi çocuklarını gönderebileçeklerdir.Bulgaristanda bu konuda hiçbir yetkili makam çıkıpta onlarında bu ülkede hakı var, hımeti var deyip Türk ve Müslüman halkına sahip çıkılmadığı gibi EĞİTİM VE ÖĞRENİMEDE SAHİP ÇIKILMAMAKADIR. bU DURUMA BİRİLERİNİN DUR DEMESİ GEREKMEZMİ. Totaliter jivkofdöneminde Türk okuları 1260 adet iken yasaklandı ve bir daha öğretimede açılmadığı bu güne kadar devam etmiştir.Bulgaristan Doğu Rumeli diye 6 sançak28 ilçe ve864 köy olmak üzere898 yerleşim yerinden ibareti. Bu yerleşim yerlerinde ise Bulgarlar631331 kişi-Türkler231458 kişi Yunanlılar 53128 kiş Çinğeneler20310 kişi olmaka936117 kişi olduğu bilinmektedir Yanlız 1878 yılında Aydosun 11 köyünde 171 Türk evi terk edildiğide araştırma kayıtlarında okunmaktadır.Bu zaman zarfında tamamen Türk evkeri Müsüman evleri köylerde yakılarak kaçan Türklerin yerlerinede Bulgarlar yerleerek mal sahibi olmuşlar. yakıan Türk ve müslüman evleri Yenimahlede 30 hane, Marko mahlede 25 hane, Terk edilerek sonra köylerine dönen köyler boğoniya 25 hane sazanlarda 25 haneBU ZAMANLARDA HİÇ TERK EDİLMEYEN tÜRK EVLERİ 62 ADET OLMAKLA BİRLİKTE 86 KÖYÜN 22Sİ BULGAR KÖYÜDÜR.bU 62 tÜRK NÜSLÜMAN KÖYÜNDE2443 ADET EV SAYISI VARKEN TOPLA tÜRK NUFUSUDA1449 . Filibede 1876 yılına göre 126 köy varmış Tatarpazarcığında1870 yılında 100köy-Eskizagrada1876 yında102 köy varmış. Burgazda 1878 yılında77 köy,SLİMYEDE 1874 yılı70 köy, Haskovada 1874 yılı216köyvarış köylerin genel toplamı 864 olup sançak 6.FİLİBENİN 1879 YILINA GÖRE33030 NUFUSU VARKEN,tATARPAZARCIĞI 16040 ADETMİŞbURGAZ İSE 12119 KİŞİ OLARAK BİLİNİYORMUŞ.1878/80 dönemlerinde Bulgarlar Türklere devamlı göçe sürüklemek için çeşitli bahaneler yaratarak göçe zorlamak için ne gerekirse yaptılar.Bu hep asırlar boyu devam etti. 1928lerdebir prf. olan Tsankofun Rodna Zaştita ları Türklere neler yapmadı. Fiibenin USTİNA köyü Şumnunun kalaydere köyü, camileri bombaandı, SU ALINAN ÇEŞMELERE DOMUZ YAGLARIMI SÜRÜNMEDİ, tÜRK KAHVEHANELERİNE YAPILAN BASKINLAR, tÜRK EVLERİNE ATILAN DİNAMİT BOMBALARI GİBİ ZULÜMLER DEVAM EDERKEN şumnu Akdere köyünde Hüseyin pehlivan hunharca öldürülmüş oldu.. İŞTE bALKANOLOJİNİN ARAŞTIRMA VE TARİHİ BULGAR KAYITARINDAN ALINAN BELĞE VE BİLĞİLER İŞIĞINDA bULGARİSTANDAKİ tÜRK VE MÜSLÜMANLARININ FACİASINDAKİ DRAMLARI. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç-selamlarımla. yorumve düşünçelerinizi yazınız.bildiklerinizide yazınız. saygılar sunarız.
Bu gibi sorunlar Osmanlı hükümdarlığında olduğu kaDARI kRALLIK VE sOSYALİST tOTALİTER jİVKOF DÖNEMİNDEDE bULGARİSTAN tÜRKLERİ ÇOK ACI VE ZOR GÜNLER YAŞAMIŞLARDIR.hELEDE 1970/72 YILARI ARASINDAKİ Rodoplardaki iç facia diye bilinem Müslüman Pomak Türklerine uyğulanan Askeri ve Poliş şidetinle yapılan soykırımlarda 10 binlerce müsüman şehit olmakla birlikte yüzbinlerçeside yaraanıp sakat bırakılmaka birlikte bir okadarı öldürülerek yok edilmekle birlikte Binlerçeside Tutuk evlerine, cezaevlerine, Temerküzkamplarına gönderilmişlerdir. dayak ve döğülmenin yanında GEMÇ KIZ VE GELİNLERİNDE IRZINA GEÇİLEREK TECAVÜZLERE UĞRATILDIĞINI BASILI ESERLERDEN OKUMAKTAYIZ. bULGAR YÖNETİMİNİN HEDEFİ 15 trmmuz 1970 tarihli 549 sayılı Türk ve Müslümanların Bulgarlaştırılması emrinin içra edilmesinden meydana gelen facia böyle netiçelenmiştir.1984/1990 ARASINDAKİ OLAYFA YİNE BUNUN BİR BENZERİ OLUP iki milyonu aşan özbeöz Türklerin İSİMLERİNİ, KÜLTÜRLERİNİ, DİNLERİNİ, İNANÇLARINI, GELENEK VE TÖRELERİNİ, ÖRF VE ADETLERİNİ HERŞEY PAHINA bULGARLARIN aSİMİLASYON YAPARAK DEĞİŞTİRİLMESİ İDİ. Bu 6 yıllık dönemde Binlerce Öldürülen Türkün sayısını resmen 200 adet olarak gösterdiler habuki ölenler 10bine yakın bir sayı olduğu basında yazılmaktaydı. Bir çoğu sürğün edildi, birçoğu yok edildi, Yanlız Anavatana gelen 450 BİNE YAKIN tÜRK ÜN GÖÇÜ DE BUNU AÇIKÇA MALINI MÜLKÜNÜ HİÇ BEŞPARASIZ BIRAKARAK GELMESİ YİNE 1970/72 DÖNEMİN İKİNÇİ BİR PLANIYIDI....
Türkiyeye gelen her göçmenin malı mülkü her geliş döneminde kendierine ait olan evleri bulgaristanda kalındığında Bulgarlara verilerek resmileştirildiğide ğörülmektedir. Bu konular Osmanlıdan günümüze kadarda devam etmektedir. Böyleçe Türk ve Müslüman insanımızın evine, yurduna, tarlasına, bahçesine hiç sakınça görülmeden el konularak Bulgar fakirlerine dağıtımı yapılmaktadır.Balkanoloji Araştıralarına göre hatta bir Bulgar genelgesiylen Fiibe, Eskizagra, şehir ve köylerinde yaşayan Türk ve Müslüman göçmenlerinin yurtlarına mahali belediyeler tarafından resmi mektuplar, yazılarak yok edilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Böyle bir genelger 22Aralık1881 tarihlive 69805/87 sayılı olup Bulgaristan bu genelgeye göre şikayet edilmiş olasada, Türklere karşı saldırılar yinede devam etmiştir.Burada Berlin Anlaşmasının 5ci maddesi gereğinçe Türk ve Müslümanlar kültürel müeseselerini güya muhafaza edeçeklerdi. Lakin Osmanlının Doğu rumelide varlığınıEkim1884/6da bir emir gönderilmiş olması yine zilkar 1312/Agustoz1885 yılı valiliğe hitaben basılı bir emir gönderilmesi bu şekildeki baskıların saldırıların varlığını açıkça göstermektedir.Türk analarının kızları kacırılarak Bulgar Okularında zoraki okutulmaları,Filibede bir Türk hanesindeki hanımın kızı Hafizenin durumu çok acı ve feci geçmektedir. Kızanlık-ilçesi Küçükoba köyündeki Anave babasını kaybeden bir kız çocuğunun yine ayni içeden Hasköyden islam çemaatından Ahmed Efendiye verimeyerek Rus Subayı vastasınla Marko adlı bir hristiyan Çingeneye verildiği -Yine Fatma ananın12/13 yaşındaki oğlunun Bulgar MİTROPOLİNE GÖTÜRÜLEREK bULGAR VE rUS subaylarının bulunduğu ayinle zorla dinlerinin değiştirilmesi- Türklere karşı Bulgarlar tarafından uyğulanan sinsi ve sistemli baskı ve zulümlerin diğer bir aptalığını göstermektedir. KISACASI 1877/78 devresindeki Türk mimari kültür varlıklarımızın bulgaristanda yarıyarıya yok edildiğide bilgilere göre açıkça görülmektedir.Balkanoloji araştırmalarımıza göre bu RusTürk savaşı esnasında ve döneminde Tüm Bulgaristanda yaşayan Türk ve Müslümanların Egitimi ve öğrenimleride ayni anda 3-4 kalem sebeblede gerilemiştir-düşmüştür. Türklerin5 asırdan bu güne kadar yurt edindikleri Bulgaristan topraklarının içersindeki Rus-Türk vahşeti yüzünden Anavatana göç etmek zorunda kalmaarıBalkan ve Rumeli Türklerinin bir insanlık kaderindeki faciasıdır..Türklerin kitle göç etme devri tarihimize geçmiştir.Balkan Türklerinin MALI- MÜLKÜ- BAHÇESİ, BAGI, HAYVANI VARLIĞI ASIRLARBOYU ÇANLARINLA BİRLİKTE YANYANA VE İÇ İÇE YAŞAYARAK-Bulgarlar tarafından onlara zarar verilmesi yakılıp yıkılması imha rdilmesi yagma yapılması akıl alaçak bir durum olmadığı gözlenmektedir.Yine Türk ve Müslüman toplumun şuuruna ve inanışına göre ona unsurlarından olan dini ve bilhasa eğitim kurumlarının yakılıp yıkılması ve tahrib edilmesi- bu durum1970/211 yılına kadar gelinerek Türk halkı kendi Türk okuarına özene özene ne vakiler kendi çocuklarını gönderebileçeklerdir.Bulgaristanda bu konuda hiçbir yetkili makam çıkıpta onlarında bu ülkede hakı var, hımeti var deyip Türk ve Müslüman halkına sahip çıkılmadığı gibi EĞİTİM VE ÖĞRENİMEDE SAHİP ÇIKILMAMAKADIR. bU DURUMA BİRİLERİNİN DUR DEMESİ GEREKMEZMİ. Totaliter jivkofdöneminde Türk okuları 1260 adet iken yasaklandı ve bir daha öğretimede açılmadığı bu güne kadar devam etmiştir.Bulgaristan Doğu Rumeli diye 6 sançak28 ilçe ve864 köy olmak üzere898 yerleşim yerinden ibareti. Bu yerleşim yerlerinde ise Bulgarlar631331 kişi-Türkler231458 kişi Yunanlılar 53128 kiş Çinğeneler20310 kişi olmaka936117 kişi olduğu bilinmektedir Yanlız 1878 yılında Aydosun 11 köyünde 171 Türk evi terk edildiğide araştırma kayıtlarında okunmaktadır.Bu zaman zarfında tamamen Türk evkeri Müsüman evleri köylerde yakılarak kaçan Türklerin yerlerinede Bulgarlar yerleerek mal sahibi olmuşlar. yakıan Türk ve müslüman evleri Yenimahlede 30 hane, Marko mahlede 25 hane, Terk edilerek sonra köylerine dönen köyler boğoniya 25 hane sazanlarda 25 haneBU ZAMANLARDA HİÇ TERK EDİLMEYEN tÜRK EVLERİ 62 ADET OLMAKLA BİRLİKTE 86 KÖYÜN 22Sİ BULGAR KÖYÜDÜR.bU 62 tÜRK NÜSLÜMAN KÖYÜNDE2443 ADET EV SAYISI VARKEN TOPLA tÜRK NUFUSUDA1449 . Filibede 1876 yılına göre 126 köy varmış Tatarpazarcığında1870 yılında 100köy-Eskizagrada1876 yında102 köy varmış. Burgazda 1878 yılında77 köy,SLİMYEDE 1874 yılı70 köy, Haskovada 1874 yılı216köyvarış köylerin genel toplamı 864 olup sançak 6.FİLİBENİN 1879 YILINA GÖRE33030 NUFUSU VARKEN,tATARPAZARCIĞI 16040 ADETMİŞbURGAZ İSE 12119 KİŞİ OLARAK BİLİNİYORMUŞ.1878/80 dönemlerinde Bulgarlar Türklere devamlı göçe sürüklemek için çeşitli bahaneler yaratarak göçe zorlamak için ne gerekirse yaptılar.Bu hep asırlar boyu devam etti. 1928lerdebir prf. olan Tsankofun Rodna Zaştita ları Türklere neler yapmadı. Fiibenin USTİNA köyü Şumnunun kalaydere köyü, camileri bombaandı, SU ALINAN ÇEŞMELERE DOMUZ YAGLARIMI SÜRÜNMEDİ, tÜRK KAHVEHANELERİNE YAPILAN BASKINLAR, tÜRK EVLERİNE ATILAN DİNAMİT BOMBALARI GİBİ ZULÜMLER DEVAM EDERKEN şumnu Akdere köyünde Hüseyin pehlivan hunharca öldürülmüş oldu.. İŞTE bALKANOLOJİNİN ARAŞTIRMA VE TARİHİ BULGAR KAYITARINDAN ALINAN BELĞE VE BİLĞİLER İŞIĞINDA bULGARİSTANDAKİ tÜRK VE MÜSLÜMANLARININ FACİASINDAKİ DRAMLARI. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç-selamlarımla. yorumve düşünçelerinizi yazınız.bildiklerinizide yazınız. saygılar sunarız.
21 Şubat 2011 Pazartesi
Bulgaristan Türkleri ve Okularımız
Osmanlı döneminden sonra Bulgaristanda bulunan Türklerin, öğretmenlerin, öğrençilerimizin okullarımızın, ve Türk ahalisinin varlığını inçelemek için yaptığımız Balkanoloji Araştırma merkezi başkanlığı şu netiçeye ulaşmıştır. Bulgaristanda Türk okuları Osmanlı hükümdarlığı yıllarında 1894 yıllarında Bularistanda İLK OKUL VE Rujdiye okulu İk okul 1284 adet Orta okul/Rujdiye/ 16 adet olmakla toplam1300 adet Türk okulu varmış. Bunlarda Öğrençi sayımız73150 olup Öğretmen sayısı1516 adetmiş. Osmanlı devri sonrasında ise
Krallık/Prenslik yönetiminde ilk okul sayısı Türk Ahalisinde biraz artarak toplam sayı1673 olduğunu görmekteyiz. Bunun yanında Rujdiye/ Orta okularında bir kat artığını görmekle bu okularda 40 adede ulaştığı görülmektedir. Öğrençi sayısıda 60275 adet olmakla 1815 öğretmenin görev adığı görülmektedir. YIL-1922 Okul1713 Öğretmen2113 adet Öğrençi60540 görülmektedir. Balkanoloji araştırmasına göre yıl 1928 DE Okul çağındaki39921 erkek ve 35575 kız olmak üzere toplam 75496 adet okul çocuğu bulunduğu görülmektedir. Bunların 7520 si şehirlerde yaamakla birlikte67550 de köylerde yaşadığı görülmektedir. Bulgaristanda 10.000 yakın Pomak müslüman coçuğu bu sayıya dahil edilmemiştir.1928/29 dersyılında resmi ve hususi ilköğretime kayıt olan 54513 öğrençinin bulundukları illere göre dagılımı şöyledir.
Sancaklar Türk talebe sayısı.
----------------------------------------------
1/Şumnu/Şümen/ 15320 adet.
2/Mestanlı/ Momcilğrat 12526adet.
3/Rusçuk/Russe 9942 adet.
4/Varna 4201 adet.
5/Burgas 4065 adet.
6/Hasköy/ Haskova- 1621 adet
7/Yüce Tırnova 1825 adet.
8/Filibe/Plovdif 1493 adet.
9/Eskizagra/starazagora- 1102 adet
10/Plevne/pleven 786 adet
11/Vidin 295 adet
12/Vraca/Vratsa 236 adet.
13/Petriç 95 adet.
14/Köstendil 12 adet.
15/ Sofya 6 adet
----------------------------------------------------
Araştırmalara göre Bulgaristanda 1929/30 yılında mecburi tahsil çağında/7-14 yaşları arasındaki/ olan72426 Türk çocuğundan 53336sı yani29992 erkek ve 24374 kız çocuğu okula devam etmiş. Böylecede 20bine yakın çocuğta okul dışı bırakılmıştır. Ayrıçada11122 Pomak müsüman Türk çocuğundan3880 ni okuldan mahrum kaldığı görünmektedir.Balkanoloji başkanı olarak Bulgaristanda 1949/50 yılarındaTürk azınlık okullarının olduğu bir dönemde şunu çok iyi hatırlayorum Türk okuları şöyle sıralanmaktaydı- ANA OKULU 20,ÖĞRETMENİ22- öğrençisi755 .İlk okular ise benimde dahil olduğum 1018 okul 2454 öğretmen85120 öğrençi
Ortaokular/Rujdiyeler 157 adet köyümüzde vardı tahsil yaptım ÖĞRETMENLER512 ADET ÖĞRENÇİ SAYISI13692 ADET. lİSELER- gİMNAZİYALAR tÜRKÇE OLARAK 1 ADET 21 ÖĞRETMEN 618 ÖĞRENÇİ. Pedoğoji okulu 1 öğretmeni 20 öğrençisi 284 adeti. Geçe ilkokulu 2 adet 9 öğretmeni 110 öğrençisi yani bu durumda toplam 1199 okul olmaka 3037 öğretmen,100376 adet Türk öğrençisi tahsil her yıl yapmaktaymış. Araştırmalara bakılırsa Bulgaristanda Türk okularının fazla olduğu yerlerde Şumnu, Razgrad, Rusçuk, Silistre, Eskicuma gibi illerdir. Burası Bulgaristanın Kuzeydoğu bölgesidir. Bütün okuarın yüzde 60 şı bu bölgelerde toplanmaktadır. Çünkü asırlarboyu Türkler buralarda eziçi çoğunluğu oluşturmuşlardır. ayrıcada 1877/78 Rus-Türk savaşında Rus orduları buraya ançak mütareke imzalandıktan sonra girebilmişlerdir. Diger yandan Güney batı bölğelerinde Türk okuları bu savaştan büyük ölçüde zarar görmüşlerdir. MESELA/Eskizagra-kızanlık İslimye, Filibe, Tatarpazarjığı, SOFYA, VİDİN, GİBİ.bULGARİSTANDA bULGAR PRENSİĞİNDE TOPLAM 1284 Türk-Müslüman İLKokulu bulunmaktadır.Bulgaristanda ayrıça Etnik olsrak Tatar,Türk, Pomak,Bulgar,Ermeni,,Rum, Yahudi İLK OKULARIDA BULUNMAKTAYMIŞ.. Balkanoloji araştırmaarına göre bulgaristanda devamlı birBulgar IRKÇI MİLLİYETÇİLİĞİ OLUP DEVAMLI tÜRK AHALİSİNE KARŞI DUŞMANLIK TOHUMLARI EKİLMEKTEYDİ. Bu durum yanlız bulgarların sözle ve manen olmamasınla birlikte bunu basın ve kültür araçılığınla birlikte Egitime kadar kin ve nefretlerini gösterdikleri tarih kitaplarında gözükmektedir. Böyle bir kin ve nefretin bulunduğu ülkede istikrar ve huzur , barıi ve hak adalet olurmu. Barış saglanırmı. HER BİR RESMİ TÖRENDE AYDIN MİLLİYETÇİ bULGARLAR tÜRKLERE KARŞI İN VE NEFRETLERİNİ MERASİM TÖRENLERİNDE OKUDUKLARI RAPOR VE NUTUKLARDAN VAZGEÇMEDİKÇE OKUL KİTAPLARINDAN NEFRET VE KİN KUSAN SÖZLER SİİNMEDİKÇE bULGARİSTAN- Türkiye arasında dostluk ve barış çok zor saglanaçagına inanıyorum.Çünkü her sözün başında 500 yılık Türk kara esareti dilendirildikçe barışı huzuru bulmak pekte koay olmayaçatır. Bulgar Analar ve Babalar ÇOCUKLARINI tÜRK GÖRDÜKLERİNDE AZRAİL GÖRMÜŞ GİBİ DUŞMAN BEİRTİRSELER, ÖĞRETİRSELER BU BULGAR GENÇLİĞİ YAŞADIKLARI tÜRK BÖLĞELERİNDE nasıl huzur ve adaleti bulaçaklardır. Bu ğün Bulgaristanda1750 bin Tür ün 1 Milyö üzerinde pomak Türk müslümanı varken, TATAR VE BEN MÜSLÜMANIM DİYEN 800BİN ÜZERİNDE İNSANIN TOPLAM 3875650 tÜRK VE müslüman bu ülkede kin ve nefret arasında sıkılıp kamaSIDA MANİDAR OLAMAZ. yabarış içinde dostluk olmalı yada kin ve nefreti unutarak kardeşçe geçinmelidirler. Bizler bunları göç etmezden önçe yaadık ve gördük..Bir bulgar türkü gördümü aşalayıcı ve nefret dolu sözlerlen başlayarak, oootürk fes gacal nası derler bu sözlerde Türk genç çocuklarına fena tesir eder zoruna gider. Ançak beklenenin tersinede Türk gençinde yeni derin bir Türklük şuuru ve milliyetçiliğide bulgarlaRIN YAPMAsına göre inkişaf etmiş olur. ŞUNU UNUTMAYALIM 650 YILDIR balkan topraklarında yaşadığımızdan bulunan ve güvendiimiz baglı olduğumuz büyük Türkiye cumhuriyeti ELBETTEKİ ORADAKİ tÜRKLERİMİZİN KÜLTÜRÜNLE, eGİTİMİNLE, dİNİNLE, dİLİNLE, VAR OLAN BÜTÜN iNSAN HAKLARINLA BİRLİKTE İNSANİ YAŞAMLARINI VAR ETMEK İÇİN İLĞİLENMESİ ÇOK DOĞALDIR. bASKI VE zulüm altında tutulan bir Türk millwetini Türk varlığından ve hükümetinden başka dkim düşünür. Bulgarların ana amacıda her rejim ve iktidarlarında Osmanlıdan bu güne kadar Türk kültürünü ve müslüman varlığını yok etmek gayesindedirler. Böylecede bi,nlerçe camilwerimiz, mimari yapılarımız, birçok kültürel varlıklarımız yıkılıp talan olmuştur. Diğer yanda ibadt ve Türkçe yasaklanmıştır. Hala 25 yılık Demoraside Türk okuları açılmadı. Soydaşarımız Türkçe okuyup Dilini zenginleştirmekten haada mahrumiyet içersindedirler. Bulgaristan nekadar kin ve nefret gütsede inanıyorumki Türk ve İslam izlerini silmelerini yok etmelerini gibi gayelerine ulaşamayçaklardır.
Balkanoloji özel araştırma ve uyğulama merkezi başkanı Niyazi Akkılıç-istanbul/gaziosmanpaşa. hürmetlerimle. saygılar balkanlı rürk ve müslüman kardeşlerimin olsun.
Krallık/Prenslik yönetiminde ilk okul sayısı Türk Ahalisinde biraz artarak toplam sayı1673 olduğunu görmekteyiz. Bunun yanında Rujdiye/ Orta okularında bir kat artığını görmekle bu okularda 40 adede ulaştığı görülmektedir. Öğrençi sayısıda 60275 adet olmakla 1815 öğretmenin görev adığı görülmektedir. YIL-1922 Okul1713 Öğretmen2113 adet Öğrençi60540 görülmektedir. Balkanoloji araştırmasına göre yıl 1928 DE Okul çağındaki39921 erkek ve 35575 kız olmak üzere toplam 75496 adet okul çocuğu bulunduğu görülmektedir. Bunların 7520 si şehirlerde yaamakla birlikte67550 de köylerde yaşadığı görülmektedir. Bulgaristanda 10.000 yakın Pomak müslüman coçuğu bu sayıya dahil edilmemiştir.1928/29 dersyılında resmi ve hususi ilköğretime kayıt olan 54513 öğrençinin bulundukları illere göre dagılımı şöyledir.
Sancaklar Türk talebe sayısı.
----------------------------------------------
1/Şumnu/Şümen/ 15320 adet.
2/Mestanlı/ Momcilğrat 12526adet.
3/Rusçuk/Russe 9942 adet.
4/Varna 4201 adet.
5/Burgas 4065 adet.
6/Hasköy/ Haskova- 1621 adet
7/Yüce Tırnova 1825 adet.
8/Filibe/Plovdif 1493 adet.
9/Eskizagra/starazagora- 1102 adet
10/Plevne/pleven 786 adet
11/Vidin 295 adet
12/Vraca/Vratsa 236 adet.
13/Petriç 95 adet.
14/Köstendil 12 adet.
15/ Sofya 6 adet
----------------------------------------------------
Araştırmalara göre Bulgaristanda 1929/30 yılında mecburi tahsil çağında/7-14 yaşları arasındaki/ olan72426 Türk çocuğundan 53336sı yani29992 erkek ve 24374 kız çocuğu okula devam etmiş. Böylecede 20bine yakın çocuğta okul dışı bırakılmıştır. Ayrıçada11122 Pomak müsüman Türk çocuğundan3880 ni okuldan mahrum kaldığı görünmektedir.Balkanoloji başkanı olarak Bulgaristanda 1949/50 yılarındaTürk azınlık okullarının olduğu bir dönemde şunu çok iyi hatırlayorum Türk okuları şöyle sıralanmaktaydı- ANA OKULU 20,ÖĞRETMENİ22- öğrençisi755 .İlk okular ise benimde dahil olduğum 1018 okul 2454 öğretmen85120 öğrençi
Ortaokular/Rujdiyeler 157 adet köyümüzde vardı tahsil yaptım ÖĞRETMENLER512 ADET ÖĞRENÇİ SAYISI13692 ADET. lİSELER- gİMNAZİYALAR tÜRKÇE OLARAK 1 ADET 21 ÖĞRETMEN 618 ÖĞRENÇİ. Pedoğoji okulu 1 öğretmeni 20 öğrençisi 284 adeti. Geçe ilkokulu 2 adet 9 öğretmeni 110 öğrençisi yani bu durumda toplam 1199 okul olmaka 3037 öğretmen,100376 adet Türk öğrençisi tahsil her yıl yapmaktaymış. Araştırmalara bakılırsa Bulgaristanda Türk okularının fazla olduğu yerlerde Şumnu, Razgrad, Rusçuk, Silistre, Eskicuma gibi illerdir. Burası Bulgaristanın Kuzeydoğu bölgesidir. Bütün okuarın yüzde 60 şı bu bölgelerde toplanmaktadır. Çünkü asırlarboyu Türkler buralarda eziçi çoğunluğu oluşturmuşlardır. ayrıcada 1877/78 Rus-Türk savaşında Rus orduları buraya ançak mütareke imzalandıktan sonra girebilmişlerdir. Diger yandan Güney batı bölğelerinde Türk okuları bu savaştan büyük ölçüde zarar görmüşlerdir. MESELA/Eskizagra-kızanlık İslimye, Filibe, Tatarpazarjığı, SOFYA, VİDİN, GİBİ.bULGARİSTANDA bULGAR PRENSİĞİNDE TOPLAM 1284 Türk-Müslüman İLKokulu bulunmaktadır.Bulgaristanda ayrıça Etnik olsrak Tatar,Türk, Pomak,Bulgar,Ermeni,,Rum, Yahudi İLK OKULARIDA BULUNMAKTAYMIŞ.. Balkanoloji araştırmaarına göre bulgaristanda devamlı birBulgar IRKÇI MİLLİYETÇİLİĞİ OLUP DEVAMLI tÜRK AHALİSİNE KARŞI DUŞMANLIK TOHUMLARI EKİLMEKTEYDİ. Bu durum yanlız bulgarların sözle ve manen olmamasınla birlikte bunu basın ve kültür araçılığınla birlikte Egitime kadar kin ve nefretlerini gösterdikleri tarih kitaplarında gözükmektedir. Böyle bir kin ve nefretin bulunduğu ülkede istikrar ve huzur , barıi ve hak adalet olurmu. Barış saglanırmı. HER BİR RESMİ TÖRENDE AYDIN MİLLİYETÇİ bULGARLAR tÜRKLERE KARŞI İN VE NEFRETLERİNİ MERASİM TÖRENLERİNDE OKUDUKLARI RAPOR VE NUTUKLARDAN VAZGEÇMEDİKÇE OKUL KİTAPLARINDAN NEFRET VE KİN KUSAN SÖZLER SİİNMEDİKÇE bULGARİSTAN- Türkiye arasında dostluk ve barış çok zor saglanaçagına inanıyorum.Çünkü her sözün başında 500 yılık Türk kara esareti dilendirildikçe barışı huzuru bulmak pekte koay olmayaçatır. Bulgar Analar ve Babalar ÇOCUKLARINI tÜRK GÖRDÜKLERİNDE AZRAİL GÖRMÜŞ GİBİ DUŞMAN BEİRTİRSELER, ÖĞRETİRSELER BU BULGAR GENÇLİĞİ YAŞADIKLARI tÜRK BÖLĞELERİNDE nasıl huzur ve adaleti bulaçaklardır. Bu ğün Bulgaristanda1750 bin Tür ün 1 Milyö üzerinde pomak Türk müslümanı varken, TATAR VE BEN MÜSLÜMANIM DİYEN 800BİN ÜZERİNDE İNSANIN TOPLAM 3875650 tÜRK VE müslüman bu ülkede kin ve nefret arasında sıkılıp kamaSIDA MANİDAR OLAMAZ. yabarış içinde dostluk olmalı yada kin ve nefreti unutarak kardeşçe geçinmelidirler. Bizler bunları göç etmezden önçe yaadık ve gördük..Bir bulgar türkü gördümü aşalayıcı ve nefret dolu sözlerlen başlayarak, oootürk fes gacal nası derler bu sözlerde Türk genç çocuklarına fena tesir eder zoruna gider. Ançak beklenenin tersinede Türk gençinde yeni derin bir Türklük şuuru ve milliyetçiliğide bulgarlaRIN YAPMAsına göre inkişaf etmiş olur. ŞUNU UNUTMAYALIM 650 YILDIR balkan topraklarında yaşadığımızdan bulunan ve güvendiimiz baglı olduğumuz büyük Türkiye cumhuriyeti ELBETTEKİ ORADAKİ tÜRKLERİMİZİN KÜLTÜRÜNLE, eGİTİMİNLE, dİNİNLE, dİLİNLE, VAR OLAN BÜTÜN iNSAN HAKLARINLA BİRLİKTE İNSANİ YAŞAMLARINI VAR ETMEK İÇİN İLĞİLENMESİ ÇOK DOĞALDIR. bASKI VE zulüm altında tutulan bir Türk millwetini Türk varlığından ve hükümetinden başka dkim düşünür. Bulgarların ana amacıda her rejim ve iktidarlarında Osmanlıdan bu güne kadar Türk kültürünü ve müslüman varlığını yok etmek gayesindedirler. Böylecede bi,nlerçe camilwerimiz, mimari yapılarımız, birçok kültürel varlıklarımız yıkılıp talan olmuştur. Diğer yanda ibadt ve Türkçe yasaklanmıştır. Hala 25 yılık Demoraside Türk okuları açılmadı. Soydaşarımız Türkçe okuyup Dilini zenginleştirmekten haada mahrumiyet içersindedirler. Bulgaristan nekadar kin ve nefret gütsede inanıyorumki Türk ve İslam izlerini silmelerini yok etmelerini gibi gayelerine ulaşamayçaklardır.
Balkanoloji özel araştırma ve uyğulama merkezi başkanı Niyazi Akkılıç-istanbul/gaziosmanpaşa. hürmetlerimle. saygılar balkanlı rürk ve müslüman kardeşlerimin olsun.
20 Şubat 2011 Pazar
Balkanolojiden birkaç söz
Balkan lardaki Türk Kültür Tarih eğitim ve Mimari eserlerimizi araştırmak ve uyğulamak maksadıyla kurulan Balkanoloji kültür merkezi Başkan Niyazi Akkılıç yönetiminde çalışmalarını ve araştırmalarını gerektiği şekilde yaparak Balkan Ülkelerinde oSMANLIDAN GÜNÜMÜZE KADAR KALAN 500/600 Yıllık
kültür Mimari izlerimizin varlığını farklı açılardan araştırarak Türk mimari yapısının farklı sanatını farklı alanda tespitler yapıp araştırmalarınla Türk kültür çalışmalarında Bakanlarda ürettiği bilğilerlen her nevi kültürel varlığımızın geçmişindeki durumunu ve bu güne gelindiğinde nelerin var olup kalındığını açığa çıkarılması için elzem gördüğü çalışma ve araştırma amacında yatan Anna gayemi planlı, projeli bir araştırma cercevesinde
çalışmaarımızı gereğinçe yaparak elde edileçek bilimsel uzman çalışalarımız sayesinde Bakan üLKELERİNİN SIRASINCA Envanterini ve Arşiviniyapıp çıkarmak ve Balkan Türk kültürel ve sanatsal zenginliğimizin Tarihi acıdan var olan etkenliklerini özğürce serğileyebilmek ve Balkan Türkleri ve Türk dünyasında paylaşılmasını gerçek şekilde Balkanoloji merkezi sıfatı atında gerçekleri göstermektir.
Bunuda yapabilmek için bu güne kadar hiçbir özel ve tüzel kişi ve kurumlara baglı kamayaraktan ve bağımlı olmakrızın varlığını sürdürebildiği kadar olanakarının yaratılmasında ve Bakanolojinin Kurumsalaşmasını tamamlaması için gelişen çaışma ve araştırma işlemlerinin karşılanması için Merkezimizin bu çalışmaarına Sponsörlük yapabileçeklerin veya maddi yardım göstereçeklerin herkesimin düşünmesine ve emegine MADDEN VE manen göstereçeği katkı paylaşımına ihtiyaç duyulmaktadır.aRAŞTIRMACI kurucu Başkan Niyazi Akkılıç Balkanoloji özel DİL, DİN, KÜLTÜR, TARİH Mimari araştırmaları yapan merkezimizin gönüllü kültür sevdalıları ve arih mereaklıları olarak cevresinde çalışmakta bulunanlarla kurduğu bu ğüzel amaclı Balkan Türk kültür merkezini daha çok kuvvetlendirmek, geniş alanda araştırmalar ve kültürel amaclı bilği ve belgelere ulaşmak için yola çıkıyorken Başkanımız Niyazi Akkılıç var güçünle varliğını ve hayatını ileri götüren amacın doğrultusunda hayalerinin peşinde hayalerinizin varlığını geliştirmede verdiğimiz söz ve yolumuz çesaret ve güvendir diyerek yılmadan bu güne kadar azimle merakla birçok başarılara ulaşılmıştır.Balkanoloj merkezindeki ulaşılan baarı varsa bunu bu ğün bu mertebeye getiren Balkanoloji kurucusu ve bakanı Niyazi Akkılıç beye borcluyuz. Çünkü bu Bakan KÜTÜR MERKEZİNİ DEVAMLI OLARAK EN İYİ ŞEKİLDE ÇAIŞTIRAN, ARAŞTIRAN VE YÜRÜTEN YEGANE bALKANLI tÜRKÜ nİYAZİ aKILIÇ ABİMİZE NEKADAR TEŞEKÜRLER ETSEK YİNEDE AZDIR.Balkanoloji merkezininin çalışma ve araştırmalarında birçok çalışan bilim ve uzman gurubununda sorumlulukarı olsada bununla birlikte gönül veren birçok Bakan ve Rumeli Türk vatandaşlarımızda vardır. Bu gibi gönüllü çalışaçak ve fikir ve düşünçelerini paylaşacak ve metin yazıp bizimle irtibat kurmak isteyen cani gönülden bizle birlikte olmak isteyen balkan kültür araştırması yapmak isteyen DEĞERLİ BALKANLI KARDEŞ VE BÜYÜKLERİMİZİ BEKLEMEKTEYİZ.Balkan ülkelerindeki tarihi kültür mirasımızı sistemli bir şekilde yıkımlarla, yakmayla, tahrib etmekle, çeşitli bahanelerlen yok etmek istenmektedir. Yokta edilmektedir.
Balkan Türk KÜLTÜR MİMARİSİ cAMİLER, HANLAR, HAMAMLAR, ÇEMELER, EVLER, KONAKAR, SARAYLAR, KAELER, KIŞLALAR OKUL VE MRDERESELER, SAAT KULELERİ KÖPRÜLER, V.S. OLMAKA BİRLİKTE DEVAMLI YOK EDİLMEYE ÇAIŞILMAKTADIR. mESELA oSMANLI DÖNEMİNDE bULGARİSTANDA BIRAKILAN Cami ve mescilerimiz 8500 üzerindeyken bu ğün ise 132 yıl içersinde Bulgaristanda Türk islam eseri olan Cami ve Mescilerimiz 2010 adet kaldığ yapılan araştırmalar maceresinde meydana çıkmaktadır. Buda şunu gösteriyorki Tarihi kültürel mimari eserlerimizin topla bağlamından yoksun bırakılıp kopralırak Sanatcı toplum, ilişkisi tarihsel değerlerinden arındırılarak ele alınmaktadır. Balkanlardaki halklarla birlikte her etnik gurubunun kendi kültürel varlıklarınla yaşam ve geliştirme ve geleçek kuşaklara alternatif olarak haklar tanınmaktadır. Buradaki farklı kültürlerin bir arada yaşama olanakları tahrip edilmektedir. Bireycilik Irkçılı, Milliyetcilik, her türlü toplumsal ilişkileri nüfuz edebiliyor.Balkan Türklerinin kültür mimari sanatınla üretiçi değil, ançak tüketiçisi olarak ilişki kurabildiği bir toplumsal ortam yaratılmaktadır. Balkanlarda yaşanmakta olan bu dönem dilimi içinde Türk kültür sanat tarihimiz olan Eğemen ideliyalığını ve piyasa odaklı siyasetin etkisi altında şekilendiriliyor. Hristiyanlığın tarih boyunça yarattığı sanatsal ve kültürel değerler metalaştırılıyor. içeriside buoşaltılmaktadır. İşte Bulgaristanda Varnada 1860 tarihli mimari konagımız Meşhur Türk konaggı olmasınla birlikte bu ğün Bulgarlar kendilerine mal ederek burasını Etnoğrafiya Müzesi olarak kulanmaktadırlar. sOFYADAKİ mAHMUDPAŞA KOÇA CAMİDE AYNİ NİTELİKTEDİR. bU GİBİ MİMARİ ESERLERİMİZİN ONLARCASI BU GİBİ İŞLEMLERSE KULANILARAK tÜRK KÜLTÜE ESERLERİMİZİN VARLIĞI ZEDELENMEKTEDİR. Sofya ilinde bilinen Samokof şehrindeki küpeli çeme ve Bayraklı cami , köprün ibi eserler hala ayakta durmakla Samokofun - Eski osmanlı İsmi Camurluova imiş. YineBulgaristandan Totaliter Jivkof döneminde Edirneye göçmen gelen Leman Özgür isimli kızımız 18 yaşında iken 1989 yılı zoraki göç eden soydaş kızlarımızdandır. bULGARA KARŞI İNADINA OKUDU iZMİRDE YÜKSEK HUKUK FAKULTESİNİ BİTİRDİ SONRA fRANSAYA GİDEREK YİNE HUKUK TAHSİLİ ALDI lEMAN öZGÜR KARDEŞİMİZ ŞİMDİ 40 YAŞINDA OLMASINA RAGMEN Ankarada yüksek hakimler kuruluna aday seçilmiştir. Ne mutlu Bulgaristandan gelen böylegenç kızlarımıza okuyup Hukukçu olup üst düzeylerde bir kadın hukukçusu olarak görev almaarına. Leman kızımızın örneğini umarım diğer göçmen kız ve oğlanlarda öenek aarak hukuk gibi önemli yerlerde vatanımız için görev baarında olurlar Balkanoloji kurucu başkan Niyazi Akkılıç GAZİOSMANPAŞA/iSTANBUL. HÜRMETLERİMLE websitem/bakanolojicom.tr/ hurbalkancom.tr.
sevgi ve hürmetlerimle yorumlarınızı beklerim.
kültür Mimari izlerimizin varlığını farklı açılardan araştırarak Türk mimari yapısının farklı sanatını farklı alanda tespitler yapıp araştırmalarınla Türk kültür çalışmalarında Bakanlarda ürettiği bilğilerlen her nevi kültürel varlığımızın geçmişindeki durumunu ve bu güne gelindiğinde nelerin var olup kalındığını açığa çıkarılması için elzem gördüğü çalışma ve araştırma amacında yatan Anna gayemi planlı, projeli bir araştırma cercevesinde
çalışmaarımızı gereğinçe yaparak elde edileçek bilimsel uzman çalışalarımız sayesinde Bakan üLKELERİNİN SIRASINCA Envanterini ve Arşiviniyapıp çıkarmak ve Balkan Türk kültürel ve sanatsal zenginliğimizin Tarihi acıdan var olan etkenliklerini özğürce serğileyebilmek ve Balkan Türkleri ve Türk dünyasında paylaşılmasını gerçek şekilde Balkanoloji merkezi sıfatı atında gerçekleri göstermektir.
Bunuda yapabilmek için bu güne kadar hiçbir özel ve tüzel kişi ve kurumlara baglı kamayaraktan ve bağımlı olmakrızın varlığını sürdürebildiği kadar olanakarının yaratılmasında ve Bakanolojinin Kurumsalaşmasını tamamlaması için gelişen çaışma ve araştırma işlemlerinin karşılanması için Merkezimizin bu çalışmaarına Sponsörlük yapabileçeklerin veya maddi yardım göstereçeklerin herkesimin düşünmesine ve emegine MADDEN VE manen göstereçeği katkı paylaşımına ihtiyaç duyulmaktadır.aRAŞTIRMACI kurucu Başkan Niyazi Akkılıç Balkanoloji özel DİL, DİN, KÜLTÜR, TARİH Mimari araştırmaları yapan merkezimizin gönüllü kültür sevdalıları ve arih mereaklıları olarak cevresinde çalışmakta bulunanlarla kurduğu bu ğüzel amaclı Balkan Türk kültür merkezini daha çok kuvvetlendirmek, geniş alanda araştırmalar ve kültürel amaclı bilği ve belgelere ulaşmak için yola çıkıyorken Başkanımız Niyazi Akkılıç var güçünle varliğını ve hayatını ileri götüren amacın doğrultusunda hayalerinin peşinde hayalerinizin varlığını geliştirmede verdiğimiz söz ve yolumuz çesaret ve güvendir diyerek yılmadan bu güne kadar azimle merakla birçok başarılara ulaşılmıştır.Balkanoloj merkezindeki ulaşılan baarı varsa bunu bu ğün bu mertebeye getiren Balkanoloji kurucusu ve bakanı Niyazi Akkılıç beye borcluyuz. Çünkü bu Bakan KÜTÜR MERKEZİNİ DEVAMLI OLARAK EN İYİ ŞEKİLDE ÇAIŞTIRAN, ARAŞTIRAN VE YÜRÜTEN YEGANE bALKANLI tÜRKÜ nİYAZİ aKILIÇ ABİMİZE NEKADAR TEŞEKÜRLER ETSEK YİNEDE AZDIR.Balkanoloji merkezininin çalışma ve araştırmalarında birçok çalışan bilim ve uzman gurubununda sorumlulukarı olsada bununla birlikte gönül veren birçok Bakan ve Rumeli Türk vatandaşlarımızda vardır. Bu gibi gönüllü çalışaçak ve fikir ve düşünçelerini paylaşacak ve metin yazıp bizimle irtibat kurmak isteyen cani gönülden bizle birlikte olmak isteyen balkan kültür araştırması yapmak isteyen DEĞERLİ BALKANLI KARDEŞ VE BÜYÜKLERİMİZİ BEKLEMEKTEYİZ.Balkan ülkelerindeki tarihi kültür mirasımızı sistemli bir şekilde yıkımlarla, yakmayla, tahrib etmekle, çeşitli bahanelerlen yok etmek istenmektedir. Yokta edilmektedir.
Balkan Türk KÜLTÜR MİMARİSİ cAMİLER, HANLAR, HAMAMLAR, ÇEMELER, EVLER, KONAKAR, SARAYLAR, KAELER, KIŞLALAR OKUL VE MRDERESELER, SAAT KULELERİ KÖPRÜLER, V.S. OLMAKA BİRLİKTE DEVAMLI YOK EDİLMEYE ÇAIŞILMAKTADIR. mESELA oSMANLI DÖNEMİNDE bULGARİSTANDA BIRAKILAN Cami ve mescilerimiz 8500 üzerindeyken bu ğün ise 132 yıl içersinde Bulgaristanda Türk islam eseri olan Cami ve Mescilerimiz 2010 adet kaldığ yapılan araştırmalar maceresinde meydana çıkmaktadır. Buda şunu gösteriyorki Tarihi kültürel mimari eserlerimizin topla bağlamından yoksun bırakılıp kopralırak Sanatcı toplum, ilişkisi tarihsel değerlerinden arındırılarak ele alınmaktadır. Balkanlardaki halklarla birlikte her etnik gurubunun kendi kültürel varlıklarınla yaşam ve geliştirme ve geleçek kuşaklara alternatif olarak haklar tanınmaktadır. Buradaki farklı kültürlerin bir arada yaşama olanakları tahrip edilmektedir. Bireycilik Irkçılı, Milliyetcilik, her türlü toplumsal ilişkileri nüfuz edebiliyor.Balkan Türklerinin kültür mimari sanatınla üretiçi değil, ançak tüketiçisi olarak ilişki kurabildiği bir toplumsal ortam yaratılmaktadır. Balkanlarda yaşanmakta olan bu dönem dilimi içinde Türk kültür sanat tarihimiz olan Eğemen ideliyalığını ve piyasa odaklı siyasetin etkisi altında şekilendiriliyor. Hristiyanlığın tarih boyunça yarattığı sanatsal ve kültürel değerler metalaştırılıyor. içeriside buoşaltılmaktadır. İşte Bulgaristanda Varnada 1860 tarihli mimari konagımız Meşhur Türk konaggı olmasınla birlikte bu ğün Bulgarlar kendilerine mal ederek burasını Etnoğrafiya Müzesi olarak kulanmaktadırlar. sOFYADAKİ mAHMUDPAŞA KOÇA CAMİDE AYNİ NİTELİKTEDİR. bU GİBİ MİMARİ ESERLERİMİZİN ONLARCASI BU GİBİ İŞLEMLERSE KULANILARAK tÜRK KÜLTÜE ESERLERİMİZİN VARLIĞI ZEDELENMEKTEDİR. Sofya ilinde bilinen Samokof şehrindeki küpeli çeme ve Bayraklı cami , köprün ibi eserler hala ayakta durmakla Samokofun - Eski osmanlı İsmi Camurluova imiş. YineBulgaristandan Totaliter Jivkof döneminde Edirneye göçmen gelen Leman Özgür isimli kızımız 18 yaşında iken 1989 yılı zoraki göç eden soydaş kızlarımızdandır. bULGARA KARŞI İNADINA OKUDU iZMİRDE YÜKSEK HUKUK FAKULTESİNİ BİTİRDİ SONRA fRANSAYA GİDEREK YİNE HUKUK TAHSİLİ ALDI lEMAN öZGÜR KARDEŞİMİZ ŞİMDİ 40 YAŞINDA OLMASINA RAGMEN Ankarada yüksek hakimler kuruluna aday seçilmiştir. Ne mutlu Bulgaristandan gelen böylegenç kızlarımıza okuyup Hukukçu olup üst düzeylerde bir kadın hukukçusu olarak görev almaarına. Leman kızımızın örneğini umarım diğer göçmen kız ve oğlanlarda öenek aarak hukuk gibi önemli yerlerde vatanımız için görev baarında olurlar Balkanoloji kurucu başkan Niyazi Akkılıç GAZİOSMANPAŞA/iSTANBUL. HÜRMETLERİMLE websitem/bakanolojicom.tr/ hurbalkancom.tr.
sevgi ve hürmetlerimle yorumlarınızı beklerim.
18 Şubat 2011 Cuma
Tuna şehri Rusçuk 17ci yüzyıda
Balkan coğrafiyasının en güzideTuna Boyunda kurulan Tuna Şhri Osmanlı döneminde 17ci Yüzyılda 20bin Nufusa sahpmiş. Ruzcuk şehrinder ozamanaki duruma göre 3000bin adet Türk müslüman hanesi 200 Hristiyan ve 200Ermeni hanesi bulunuyormuş.Balkanoloji özel araştırma ve Uygulama merkezine göre Evliya Çelebiye görede gördüğü ve tespit ettiği mimari klasik ahşap Türk yapı sanat mimarisi olup inşa edilen bütün Evler ve konaklar Tek kat çok az miktarda konak tipi evlerin günden güne çoğaldığını ve oluştuğu ifade edildiği gibi bu Bina mimari yapılarınn Tümü Kremit yerine Tahta kulanıldığını ifade buyurmaktadır.
Şehirde 3 gayri müslüm okulu varmış. Yahudi mektebi olmadığından Yahudilerin şehire Tiçaret için geldikleri -gittikleri bildirilmektedir. Balkanoloji Araştırmasına göre 1642/43 yıllarında yazılı tahrir kayıtları ve 17ci Yüzyılın ikinci yarısı Ruscuk Şerriye Sicilleri de bu dönemde 9 Türk müslüman okulunun ve 3 gayrimüslüm mahlesi bulunduğunu yazmaktadır.Ayni kayıtlar Ruscuk kazasına bağlı Tutrakan tUNA kıyı kentinde ve Cernova nahiyelerinde toplam sayısı ise124 adet dolayında imiş. Türk müslümanmahlelerinde birer Cami artık 2 adete çıkmış. cami cedid3,hacı musa 4 kara mustafa, 5 Arık ramazan,, 6 Bacanak, 7 fatih, 8Mahmud voyvoda, 9 Nasuf voyvoda, gayri üslüm mahleleri ise şunlar. 1 ermeni, 2 kuyumçu 3 Orta Tuna mahlesi imiş.
Ruscuk şehri ve cevre köylerinde bilinen45 adet Tarla tarım yapan ciflikl sahipleri varmış. 1690/91 yıllarında Ruscukta Acem Tüçarları ile bazı Ermeni Tücarları 60 kişi kadar olup Ruscuk hanlarında ikamet etmekteymişler. Ruscukta araştırmalara göre toplam 12 mahle 9 büyük cami, 7 han, 320 Dükkan,1 Çarşı1 kae 1 köprü 1 saat kulesi 1 Badesten, birçok hamam ve 1de gümrük bulunduğundan bunlar kayıtlarda geçmektedir.Camilere gelinçe toplam 37 camisi ve 8 mescidi olup genelde 45 adet ibadethanesi varmış.
Bununla birlikte Ruscuk müftülüğüne baglı 4 adet Mederesede varmış.. Vakıflara gelinçe şunu görmekteyiz.
Vakıfar Tırsiniklizade İsmail Aga BU KONUDA CEVREDE ÖNEMLİ ROL OYNAMAKTADIR.
1/Can Arslan paşa müsakkafatı.vakfı
2/Çarşı Cami yakınındaki müştemilat.FAKFI
3/Hacı Musa mahlesindehacı cengelmenzili pınar ve yakınları.vakfı
4/Kaygılı Baba tekkesinde Amiş baba vakfı.
5/Konak pınarı ve Taş çeşme vakfı.
6/Papaz pınarı mevki vakfı.
7/Küçük imam cami yakınındaki pınar vakfı
8/Saat kulesi ve cevresi isak vakfı. . aRAŞTIRMALARDA VAKIF ÇEŞMELERİ 37 ADET OLARAK GÖZÜKMESİNLE BİRLİKTE 2 ŞADIRVANI 4 ADET FİSKİYESİ DE VAKIF OLARAK TEBERÜ EDİLMİŞTİR. Örnek olarak çarşı çeme, hacı çeşme kadızade çeşme konak çeşmesi, mehmet alibey ceşmesi gibi isimlerlen vakıflara geçirilmiştir. Camiler şöyle sıralanmaktadır. sayı olarak tam 37 adet olarak kayıtlara geçmiştir. isimlerini yazmak uzun süreçeginden yazılmamıştır. 19CU YÜZYILA GELİNDİĞİNDE RAUSÇUKTA 7 HAN varmış. İsimleride şöyledir.
1/ Hacı İsmail hanı
2/Ahmet aga hanı,
3/Çelebi ağa hanı,
4/Hanzade mmehmet aga hanı,
5/Hak cedid hanı,
6/Yeni hak han
7Kozu Mustafa han
Araştırmalarımızdaki hanların mimari yapılışları görüldüğüne göre 2 ve 3 katlı olmak üzere Kare ve Dikdörtgen şeklinde mimari cizilerek inşa edilmiş olup Alt katlarında Depo ve Dükkanlar olmakla iç avlusunla birlikte yapılmıştırlar. Üst katlarında ise bahçeye bakan açık kemerlerinle sıra şeklinde olan Musafir odaları bulunmaktadır. Büyük hanlar yanğından korunmak için daha ziyade taştan yapılmıştır. Bunların arasında 49 odalı 49 mahzenler, hanlar bulunduğu gibi yinede49 odalı 20 mahzenli ve 20 dükkanlı büyük hanlarda bulunmaktadır Çarşıdaki dükkanlar genelikle tek katlı olup ve ahşap idi. Esnaflar- kahveci, bıçakcı, ekmekçi, hamamcı külhancı debbağ -nalbant- kazancı- bakırcı- sırmacı- kasap- bakkal- sarac- halaç- peştemalcı- değirmençi- terzi- doğramacı- lüleci- tütüncü- kürekci- hatatat- hekim- hancı- çörekci- dülğer- katrancı fişekçi- şekerci- Tuzcu- - berber- yorğancı- attaar ve bozacı gibi esnafları varmış. Bu sözü edilen esnafların içra etiği mesleklerin birçoğu Türk ve Müslümanlara ait olmaka birlikte bir kısmıda Gayrimüslümler tarafından yürütülüyormuş. Not- Araştırmalarımda gördümki 1860 tarihli Türk konagı bu ğün Varnada Etnoğrafya müzesi olarak kulanılmaktadır..Varnada Türkler yarı şeklinde çoğunluk olduğu halde Bulgarlar yüzde 2 nufus varmış. cevre köylerinden cebirde 1 hamam, 3 odalı bir konak evi, 1 kale, 1kiler, 1 büyük hanbarı 1 bahçesi varmış. Yine Araştırmalarda gördümki Dobriç- bu o dönemde Hacıoğlupazarjık olarak geçmektedir bir eski tekke cami, 1 tekke çeşmesiT ve Tuna Salnamesinre görede bölğede 30 cami 15 mektep 5 mederee 2 tekke 5 han, topla 52 kültür vakıf esderi varmış. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç.İstanbul/gaziosmanpaşa. saygı ve selamlarımla balkanlı Türklerin nazariyetine sunulur.
Şehirde 3 gayri müslüm okulu varmış. Yahudi mektebi olmadığından Yahudilerin şehire Tiçaret için geldikleri -gittikleri bildirilmektedir. Balkanoloji Araştırmasına göre 1642/43 yıllarında yazılı tahrir kayıtları ve 17ci Yüzyılın ikinci yarısı Ruscuk Şerriye Sicilleri de bu dönemde 9 Türk müslüman okulunun ve 3 gayrimüslüm mahlesi bulunduğunu yazmaktadır.Ayni kayıtlar Ruscuk kazasına bağlı Tutrakan tUNA kıyı kentinde ve Cernova nahiyelerinde toplam sayısı ise124 adet dolayında imiş. Türk müslümanmahlelerinde birer Cami artık 2 adete çıkmış. cami cedid3,hacı musa 4 kara mustafa, 5 Arık ramazan,, 6 Bacanak, 7 fatih, 8Mahmud voyvoda, 9 Nasuf voyvoda, gayri üslüm mahleleri ise şunlar. 1 ermeni, 2 kuyumçu 3 Orta Tuna mahlesi imiş.
Ruscuk şehri ve cevre köylerinde bilinen45 adet Tarla tarım yapan ciflikl sahipleri varmış. 1690/91 yıllarında Ruscukta Acem Tüçarları ile bazı Ermeni Tücarları 60 kişi kadar olup Ruscuk hanlarında ikamet etmekteymişler. Ruscukta araştırmalara göre toplam 12 mahle 9 büyük cami, 7 han, 320 Dükkan,1 Çarşı1 kae 1 köprü 1 saat kulesi 1 Badesten, birçok hamam ve 1de gümrük bulunduğundan bunlar kayıtlarda geçmektedir.Camilere gelinçe toplam 37 camisi ve 8 mescidi olup genelde 45 adet ibadethanesi varmış.
Bununla birlikte Ruscuk müftülüğüne baglı 4 adet Mederesede varmış.. Vakıflara gelinçe şunu görmekteyiz.
Vakıfar Tırsiniklizade İsmail Aga BU KONUDA CEVREDE ÖNEMLİ ROL OYNAMAKTADIR.
1/Can Arslan paşa müsakkafatı.vakfı
2/Çarşı Cami yakınındaki müştemilat.FAKFI
3/Hacı Musa mahlesindehacı cengelmenzili pınar ve yakınları.vakfı
4/Kaygılı Baba tekkesinde Amiş baba vakfı.
5/Konak pınarı ve Taş çeşme vakfı.
6/Papaz pınarı mevki vakfı.
7/Küçük imam cami yakınındaki pınar vakfı
8/Saat kulesi ve cevresi isak vakfı. . aRAŞTIRMALARDA VAKIF ÇEŞMELERİ 37 ADET OLARAK GÖZÜKMESİNLE BİRLİKTE 2 ŞADIRVANI 4 ADET FİSKİYESİ DE VAKIF OLARAK TEBERÜ EDİLMİŞTİR. Örnek olarak çarşı çeme, hacı çeşme kadızade çeşme konak çeşmesi, mehmet alibey ceşmesi gibi isimlerlen vakıflara geçirilmiştir. Camiler şöyle sıralanmaktadır. sayı olarak tam 37 adet olarak kayıtlara geçmiştir. isimlerini yazmak uzun süreçeginden yazılmamıştır. 19CU YÜZYILA GELİNDİĞİNDE RAUSÇUKTA 7 HAN varmış. İsimleride şöyledir.
1/ Hacı İsmail hanı
2/Ahmet aga hanı,
3/Çelebi ağa hanı,
4/Hanzade mmehmet aga hanı,
5/Hak cedid hanı,
6/Yeni hak han
7Kozu Mustafa han
Araştırmalarımızdaki hanların mimari yapılışları görüldüğüne göre 2 ve 3 katlı olmak üzere Kare ve Dikdörtgen şeklinde mimari cizilerek inşa edilmiş olup Alt katlarında Depo ve Dükkanlar olmakla iç avlusunla birlikte yapılmıştırlar. Üst katlarında ise bahçeye bakan açık kemerlerinle sıra şeklinde olan Musafir odaları bulunmaktadır. Büyük hanlar yanğından korunmak için daha ziyade taştan yapılmıştır. Bunların arasında 49 odalı 49 mahzenler, hanlar bulunduğu gibi yinede49 odalı 20 mahzenli ve 20 dükkanlı büyük hanlarda bulunmaktadır Çarşıdaki dükkanlar genelikle tek katlı olup ve ahşap idi. Esnaflar- kahveci, bıçakcı, ekmekçi, hamamcı külhancı debbağ -nalbant- kazancı- bakırcı- sırmacı- kasap- bakkal- sarac- halaç- peştemalcı- değirmençi- terzi- doğramacı- lüleci- tütüncü- kürekci- hatatat- hekim- hancı- çörekci- dülğer- katrancı fişekçi- şekerci- Tuzcu- - berber- yorğancı- attaar ve bozacı gibi esnafları varmış. Bu sözü edilen esnafların içra etiği mesleklerin birçoğu Türk ve Müslümanlara ait olmaka birlikte bir kısmıda Gayrimüslümler tarafından yürütülüyormuş. Not- Araştırmalarımda gördümki 1860 tarihli Türk konagı bu ğün Varnada Etnoğrafya müzesi olarak kulanılmaktadır..Varnada Türkler yarı şeklinde çoğunluk olduğu halde Bulgarlar yüzde 2 nufus varmış. cevre köylerinden cebirde 1 hamam, 3 odalı bir konak evi, 1 kale, 1kiler, 1 büyük hanbarı 1 bahçesi varmış. Yine Araştırmalarda gördümki Dobriç- bu o dönemde Hacıoğlupazarjık olarak geçmektedir bir eski tekke cami, 1 tekke çeşmesiT ve Tuna Salnamesinre görede bölğede 30 cami 15 mektep 5 mederee 2 tekke 5 han, topla 52 kültür vakıf esderi varmış. Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç.İstanbul/gaziosmanpaşa. saygı ve selamlarımla balkanlı Türklerin nazariyetine sunulur.
16 Şubat 2011 Çarşamba
Bulgaristanda1872/73 Tuna salnamesinden kültür bigileri
Tablo-2/1289/187273 tarihli Tuna Salnamesinde Bazı sançakların Bina Tüelerine göre sayım tablosu-cedveli
1/Bina Türü Varna Tırnava Sofya Vidin Rusçuk
1/Haneler 6242 9774 10583 12469 20679
2/Dükkanlar 1723 2154 4081 3369 7540
3/Magzaar 632 173 38 382 742
4/Mederese-imar 26 14 5 6 6
5Okular Rüştiye 3 39 42 7 19
6/Sıbyan okulu 36 4 5 32 9
7/Adliyeler 4 50 132 2 132
8/Hanlar 66 15 45 81 45
9/Fabrikalae 3 46 152 12 142
10/Su değirmeni 49 86 174 82 188
11/Fırınlar 87 61 98 98 134
12Camiler 58 14 36 54 32
13/Kilise-manastır 8 - - 20 6
14/Hastane 1 7 7 4 17
15/Hamamlar 6 1 1 12 13
Cenelemeye göre 8943 12450 15408 16637 29736 toplam83174 adet
Bakanoloji araştırmasına göre yukarıdaki cedvelde beş büyük sançakta gösterilen Bina Mimarisi kültürü
sayısı toplam 83174 adet olarak gösterilmektedir. Balkanolojiye göre yapılan araştırmada Sofya sançagının
1864/78 RUS /Türk savaşına kadar gösterilen MİMARİ KÜLTÜREL BİNA ESERLERİ Cedvel şumlardan ibaretirDÜKKAN-HAN- HAMAM- mAGZA- DEĞİRMEN CAMİ MESCİT KİİSE HAVRA MANASTIR İSLAMİ MEKTEPLER GAYRİ MÜSLÜMÜ MEKTEPLER HÜKÜMET KONAKLARI VE MUHTELİF OLANLAR hAKKIMNDA SIRALAN ÇEDVELİN DURUMU
1Sofyada/1864 dükkan 58kilise, 125 islami okul,29 gayri müsüm okulu85 hükümet konagı 13 muhtelif yapı
2/Küstendilde1651 dükkan37 islami oku 33 gayri müslüm okulu 4 han 22 hamam 14 değieen 8 kilise 76 idari 3Samokov şehrinde genel olarak 1077 dükkanla birlikte 180 mimari kültür bulunuyor.
4/İZLADİ 618 dükkan 75 mimari kültür eseri idari yapılar olarak görünmekte
5/Dubniçede 1132 dükkan geri kalan MİMARİ ESERDE 199 ADET GÖRÜNMEKTEDİR
6/Radomir 126 dükkan ve 137 mimari kültür eserri idari olarak kulanılmakta
7/Orhaniyede 969 dükkan geri kaan 85 adet mimari kültür idari yapılardır.
8/Yukarı cumada 479 dükkan 40 adet idari kültür mimari eseri bulunmaktadır.
9/İhtimam 145 dükkan 9 idari mimari kültür eseri varmış.
10Etropole 170 dükkanı20 kültür mimari idari yapısı varmış.
11/Teteven-282 dükkanı12 muhtelif mimari kültür eseri bulunmaktaymış.
12/Bereznik 35 dükkan 8 idari kültür binası olarak tüm araştıemalar maceresinde Balkanoloji olarak
yukarıdaki 12 adet Sofya sançagında 8440 adet Dükkan ve muhtelif mimari idari kültür eseride 1330 adet olmak üzere genel olarak 9770 adet mimari yapı bulunmaktadır.. Bulgaristanda genel yerleşim birimlerine göre yapılan genel sayımlar 1970 yılına göre Türk ve Müslüman nufus genel olarak 4 milyon 450 bin üzerindeydi YAPILAN GÖÇLERLEN 1984/90 GÖÇÜNDE 400 BİN soydaşın göç gelmesinle ve şidi Türk nüslüman sayısı yinede 3750 olarak kalmıştır bu rakam haa varlığınıda orumaktadır.
Bulgaristanda Osmanlı sonrası 1895 yılarında Türk-Müslüman okuları- sançaklara göre dağılımı
1/Burgaz sancağında 82 okul ÖĞRETMENLER 106 öğrençi sayısı 4105 okul gelirleri 440
2/Eskizagra/54 ıokul 58 öğretmen2332 öğrençi 75 okul geliri
3/Filibe 46 okul 106 öğretmen 3476 öğrençi 672 okul geliri
4/Küstendil/ 1 okul 25 öğretmen 8öğrençi 25 okul geliri
5/Pleven / 20 okul 8 öğretmen 1107 öğrençi 475 okul geliri
6/Vracada/ 4 okul 22 öğretmen 204 öğrençi 600 okul geliri
7/Vidin/ 6 okul 67 öğretmen 310 öğrençi eliri yok.
8/Tırnava 66 okul 365 öğretmen3585 öğrençi 552 geliei
Şumnu /340 okul 366 öğretmen 16918 öğrençi 181 okul geliri
10/Ruscuk/ 382 okul 334 öğretmen 18260 öğrençi 532 okul geliri
11 Varna / 293 okul 106 öğretmeni 13659 öğrençi 313 okul geliri
Balkanoloji araştırmasına göre Genel olarak Bulgaristanda 11 sançagın Türk müslüman ilk ve orta okulu 1214 adet olup artı 41 adet lise ekleninçe1255 adet Türk okulu olduğu meydana çıkmaktadır. Türk orta okuları Burgaz- Aytos- Karnibat- Eskizagra- Kızanlık Haskova- KIRÇAALİ- kOŞUKAVAK- MESTANLI- egridere- paşmaklı zlotoğrad filibe vidin vraça pleven, niğbolu, yanbolu, tırnava- Ruscuk- Razgrad- Şumnu- Eskicuma ve varna ziştov gibi yerlerde Türk orta okuların sayısıda 45 in üzerindedir.
Bu gün ise GÜYA KURESELEŞEN BİR DÖNEMDE OLMAKLA HAK VE ÖZGÜRLÜK DİYORUZ. bARIŞ VE HAK ADALET DİYORUZ bULGARİSTANDA bütün Türk okuları kaldırılarak tamame bulgar okularına çevrilmiştir. Bu gidiş iyi gidişe benzemeyor. Güya Avrupa ÜLKESİ OLDULAR tÜRKÇEMİZİ ORTADAN KALDIRDILAR. ARADAN 25 YIL GEÇTİ YÖNETİÇİKLER HALA UYUMAKTADIR. Türkçemize sahip çıkalım Bulgaristanı dürtelim gerekli işlemleri yasal olarak yapılsın ve Türkçemiz keybolmasın onu hevesle zenginleştirelim. 275 milyon Türkçenin aenğinliğini ve dilini konuşurken Bulgaristana bu konuda dur demeliyiz. Tüm Türk milletinin pür dilkkatine sunulur.
Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ İstanbul/ gaziosmanpaşa. selam ve saygılarımla.
1/Bina Türü Varna Tırnava Sofya Vidin Rusçuk
1/Haneler 6242 9774 10583 12469 20679
2/Dükkanlar 1723 2154 4081 3369 7540
3/Magzaar 632 173 38 382 742
4/Mederese-imar 26 14 5 6 6
5Okular Rüştiye 3 39 42 7 19
6/Sıbyan okulu 36 4 5 32 9
7/Adliyeler 4 50 132 2 132
8/Hanlar 66 15 45 81 45
9/Fabrikalae 3 46 152 12 142
10/Su değirmeni 49 86 174 82 188
11/Fırınlar 87 61 98 98 134
12Camiler 58 14 36 54 32
13/Kilise-manastır 8 - - 20 6
14/Hastane 1 7 7 4 17
15/Hamamlar 6 1 1 12 13
Cenelemeye göre 8943 12450 15408 16637 29736 toplam83174 adet
Bakanoloji araştırmasına göre yukarıdaki cedvelde beş büyük sançakta gösterilen Bina Mimarisi kültürü
sayısı toplam 83174 adet olarak gösterilmektedir. Balkanolojiye göre yapılan araştırmada Sofya sançagının
1864/78 RUS /Türk savaşına kadar gösterilen MİMARİ KÜLTÜREL BİNA ESERLERİ Cedvel şumlardan ibaretirDÜKKAN-HAN- HAMAM- mAGZA- DEĞİRMEN CAMİ MESCİT KİİSE HAVRA MANASTIR İSLAMİ MEKTEPLER GAYRİ MÜSLÜMÜ MEKTEPLER HÜKÜMET KONAKLARI VE MUHTELİF OLANLAR hAKKIMNDA SIRALAN ÇEDVELİN DURUMU
1Sofyada/1864 dükkan 58kilise, 125 islami okul,29 gayri müsüm okulu85 hükümet konagı 13 muhtelif yapı
2/Küstendilde1651 dükkan37 islami oku 33 gayri müslüm okulu 4 han 22 hamam 14 değieen 8 kilise 76 idari 3Samokov şehrinde genel olarak 1077 dükkanla birlikte 180 mimari kültür bulunuyor.
4/İZLADİ 618 dükkan 75 mimari kültür eseri idari yapılar olarak görünmekte
5/Dubniçede 1132 dükkan geri kalan MİMARİ ESERDE 199 ADET GÖRÜNMEKTEDİR
6/Radomir 126 dükkan ve 137 mimari kültür eserri idari olarak kulanılmakta
7/Orhaniyede 969 dükkan geri kaan 85 adet mimari kültür idari yapılardır.
8/Yukarı cumada 479 dükkan 40 adet idari kültür mimari eseri bulunmaktadır.
9/İhtimam 145 dükkan 9 idari mimari kültür eseri varmış.
10Etropole 170 dükkanı20 kültür mimari idari yapısı varmış.
11/Teteven-282 dükkanı12 muhtelif mimari kültür eseri bulunmaktaymış.
12/Bereznik 35 dükkan 8 idari kültür binası olarak tüm araştıemalar maceresinde Balkanoloji olarak
yukarıdaki 12 adet Sofya sançagında 8440 adet Dükkan ve muhtelif mimari idari kültür eseride 1330 adet olmak üzere genel olarak 9770 adet mimari yapı bulunmaktadır.. Bulgaristanda genel yerleşim birimlerine göre yapılan genel sayımlar 1970 yılına göre Türk ve Müslüman nufus genel olarak 4 milyon 450 bin üzerindeydi YAPILAN GÖÇLERLEN 1984/90 GÖÇÜNDE 400 BİN soydaşın göç gelmesinle ve şidi Türk nüslüman sayısı yinede 3750 olarak kalmıştır bu rakam haa varlığınıda orumaktadır.
Bulgaristanda Osmanlı sonrası 1895 yılarında Türk-Müslüman okuları- sançaklara göre dağılımı
1/Burgaz sancağında 82 okul ÖĞRETMENLER 106 öğrençi sayısı 4105 okul gelirleri 440
2/Eskizagra/54 ıokul 58 öğretmen2332 öğrençi 75 okul geliri
3/Filibe 46 okul 106 öğretmen 3476 öğrençi 672 okul geliri
4/Küstendil/ 1 okul 25 öğretmen 8öğrençi 25 okul geliri
5/Pleven / 20 okul 8 öğretmen 1107 öğrençi 475 okul geliri
6/Vracada/ 4 okul 22 öğretmen 204 öğrençi 600 okul geliri
7/Vidin/ 6 okul 67 öğretmen 310 öğrençi eliri yok.
8/Tırnava 66 okul 365 öğretmen3585 öğrençi 552 geliei
Şumnu /340 okul 366 öğretmen 16918 öğrençi 181 okul geliri
10/Ruscuk/ 382 okul 334 öğretmen 18260 öğrençi 532 okul geliri
11 Varna / 293 okul 106 öğretmeni 13659 öğrençi 313 okul geliri
Balkanoloji araştırmasına göre Genel olarak Bulgaristanda 11 sançagın Türk müslüman ilk ve orta okulu 1214 adet olup artı 41 adet lise ekleninçe1255 adet Türk okulu olduğu meydana çıkmaktadır. Türk orta okuları Burgaz- Aytos- Karnibat- Eskizagra- Kızanlık Haskova- KIRÇAALİ- kOŞUKAVAK- MESTANLI- egridere- paşmaklı zlotoğrad filibe vidin vraça pleven, niğbolu, yanbolu, tırnava- Ruscuk- Razgrad- Şumnu- Eskicuma ve varna ziştov gibi yerlerde Türk orta okuların sayısıda 45 in üzerindedir.
Bu gün ise GÜYA KURESELEŞEN BİR DÖNEMDE OLMAKLA HAK VE ÖZGÜRLÜK DİYORUZ. bARIŞ VE HAK ADALET DİYORUZ bULGARİSTANDA bütün Türk okuları kaldırılarak tamame bulgar okularına çevrilmiştir. Bu gidiş iyi gidişe benzemeyor. Güya Avrupa ÜLKESİ OLDULAR tÜRKÇEMİZİ ORTADAN KALDIRDILAR. ARADAN 25 YIL GEÇTİ YÖNETİÇİKLER HALA UYUMAKTADIR. Türkçemize sahip çıkalım Bulgaristanı dürtelim gerekli işlemleri yasal olarak yapılsın ve Türkçemiz keybolmasın onu hevesle zenginleştirelim. 275 milyon Türkçenin aenğinliğini ve dilini konuşurken Bulgaristana bu konuda dur demeliyiz. Tüm Türk milletinin pür dilkkatine sunulur.
Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ İstanbul/ gaziosmanpaşa. selam ve saygılarımla.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)