Popüler Yayınlar

23 Şubat 2011 Çarşamba

Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa ilçelerine orak bir Balkan kültür merkezi gereklidir.

Balkan ve Rumeli Türkleri dernekleri ve Balkanoloji kültür tarih Araştırmaları ile Rumeli platformu çatısıbnda bulunan 10larça Bakan Derneği ve kültür merkezi BULUNMASI VE T TÜRKİYEMİZDEKİ Göçmen Balkan Nufusun en yoğun İLÇE bazında Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa ağırlık taşıyan beediyelrden oluşmaktadır. Bu münasebetle Buradaki Balkan Türklerinin Kültürlerini ve geleneklerini , adetlerini yoğurarak herzaman taze ve sıçak tutmak her bölğenin kurmuş olduğu göçmen ve balkan Türkleri derneklerinin kültürel yardımlaşmasından ileri gelmektedir. Bu nedenlede aziosmanpaşa merkezinde kurulu bulunan Rumeli Platformu çatısında toplanan Balkan göçmenleri son günlerde hareketli anlar yaşamaktadırlar. Bu yaşamda hareketi ve istekleri doğurmaktadır. Balkanlar daha Osmanlı yönetiminden bu güne kadar çok dili olup çok kültürlü yapısını muhafaza ederek , kendi yapısında doğurduğu sorunları ançak Demokratik yaklaşımlarlan çözülebileçegine kanat getiren Balkanoloji Dil kültür tarih ve Mimari araştırmaları merkez başkanı Niyazi Akkılıç Artık kaybedeçek zamanın olmadığını bu konuyuda bölgedeki her iki belediye ve yöetiçileri çözüm getireçegini dile getirerek Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa yönetiçilerine ve Belediye Başkanblarına topu atmış bulundu. Çünkü bu iki belediyenin sır olup birbirlerine yakınlık içersinde olması ve göçmen nufusun çok yoğun olmasıda bu görüşe müspet derecede onay vermektedir. Bunun için böyle bir Balkan KÜLTÜR VE Araştırma merkezinin yapılması için ilk önçe Arazi ve arsa bulunması Balkan KÜLTÜR MERKEZİ -BALKAN gÖÇMEN EVİ olarak tahsis edilmesi için her iki belediyenin Ortaklaşa vereçeği karar netiçesinde hazırlanaçak olan İmar nazım planı OLARAK GÜZEL BİR Balkan KÜLTÜR MERKEZİ KONSEPT DOSYASINI HAZIRLAMAK VE GÖÇMENLERİMİZİ BU KONUDA TATMİN EDİÇİ AÇIKLAMALARINLA ONURE EDEÇEK DUYĞULARLAN GÖRÜŞ VE GERÇEK PROJEMİZİ PAYLAŞILMASIDIR. iŞTE bİZLER BU İKİ İLÇEDE YAŞAYAN bALKAN VE rUMELİ GÖCMENLERİ OLARAK BU GÜZEL TEŞEBÜSLERİMİZİN İÇRAATI HAKINDA HABER VE DUYURULARINIZI MERAKLA BEKLEMEKTEYİ. yAPILMASI BEKLENEN BU PLANLI PROJEDE bALKANOLOJİ KÜLTÜR aRAŞTIRMALARI OLARAK bALKAN üLKELERİ ARASINDA KÜLTÜR SANAT VALİYETLERİNDEN, Tarihi mimari varlıklarımızdan, çalışma faaliyetlerinden, Sportifi, geleneksel, kültüe etkinliklerimizin, örf ve adetlerimizin yaşarılmasında, Balkan Türk mutfagının zenginliğinden, Egitim, basın, alanındaki şaair ve yazarlarımızın yapıtlarından sayısız birçok etkinlikle birlikte Tarih içersinde Osmanlıdan günümüze kadar ayakta kalan Mimari kültür eserlerimizin envanterini ve Arşivini yapmak hepsi bu çalışma ve araştırma faaliyetinin içersinde bulunmalıdır.Balkanlarda yıllarça hatta Asırlar boyu bir arada yaşamış , ortak kültürlere sahip olmuş Balkan uluslarının ortak değerlerini bir araya getirmekle bir araya konulmuş olmasını hedefini görmeliyiz. Bu bölğenin her iki belediyesinin tam ortasına öyler bir Balkan -Rumeli kültür tarih merkezi kurulmalıki en azından 1500 kişi alan Konser salonu olsun.Kongre salonu-Tiyatro salonları bulunması gereklidir. Bunun yanında müştemelat olarak, Lokanta, pastahane, bar ve vizyon salonu, Serği, seminer, salonları Açık otoparkı hatta birde Bakan Müzesi kısmı olmalı Dükkanları ve gerekli eksinimlerin hepsi göse alınmalıdır.Böyle Bir Balkan Projesini uyğuamak için Bu Parayı bulmak için Uluslararası destek bulmak amacınla Balkan Ülkeleri yönetiçilerinle siyasi ve sivil toplum örğütler ile bir araya gelinerek GÖRÜŞ AIŞINDA BULUNULMAI VE KARARLAR SADAKATLA ALINMALIDIR. Balkanoloji merkezi başkanı olarak, bu konu hakkında birlikte fikir teatisinde bulunmak ve kültür Araştırmaları ve tarihi Osmanlı Mimari eserlerimizin Balkanlardaki oluşumu ve korunmaSI, rESTORE EDİLMESİ GİBİ TARİHİ HAZİNEERİMİZİN KAYIT ALTINA ALINARAK GEÇ OSADA BİRŞEYLER YAPMAK ARTIK tÜRK MİLLETİNİN YARARINA OLAÇAGINA İNANMAKTAYIM. Adı eçen böyle bir plan ve projenin bu iki ilçe Belediyesinin güzeleşmesine ve oradaki Bakanlı Türk vatandaşlarımızın isteklerinin karşılanmasında öeneklik bir davranışla uyğulanmasının başarı noktası olmasına önemle yönetiçilerimize ve her iki Başkanlığa sunulmaktadır. Balkanoloji ve Rumeli Türklerinin İSTEĞİ VE UYARILARINÇA KURULMASI İSTENEN bALKAN kültür tarih araştırma merkezi Balkan göçmenerinin inkişafına, ve eğitim ve kültürlerinin artırılmasına, TARİHİ VE MİMARİ BİLĞİ YARIŞINDA VE MİMARİ ARAŞTIRMALARINDA ULAAÇAGINIZ MİLLİ ZENGİNLİĞİMİZE BİR YENİ YOLUN KAPISINI AÇAÇAGINADA EMİN OLMAK GEREKMEKTEDİR.Böylecede Balkan çoğrafiyasında haklar arasında Büyük Dostluklar, Barış, KARDEŞLİK, HAK VE ADALETİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ PEKİŞTİREÇEĞİNDEN bALKAN insanlığına VE bALKAN tÜRK DÜNYASINA VE tÜRK mİLLETİNE BARIŞ GETİREÇEGİNE KATKI VERECEĞİNE İNANMAKTAYIZ. oradaki farklı kültürlerimizle birlikte kendi benzerliklerimizde meydana çıkaçaktır. ORADAKİLER VE BİZLER HER FARKLI KÜLTÜRLERİ ORTAYA KOYARAK BUNLARIN ÜZERİNDE DURARAK HER olayı kültürel varlığın niteliklerinide ortaya çıkarmış olaçağız.Osmanlı Türk islam MİMARİ KÜLTÜRÜNÜN İZLERİNİ KLASİK YAPI ÜZERİNDEN ORTAK MİMARİ İZLEMİ TAŞIDIĞINDAN BUNLARA DİKKAT ÇEKMEMİZLE ETKİLENMENİN NEDENLERİNİDE ARAŞTIRMALARIMIZDA GÜN YÜZÜNE ÇIKARMIŞ OLAÇAĞIZ. Ortak iki Belediyenin alaçağı karar ve büyük anlayışınla inanıyoruzki Balkan Türklerine vereçekleri tarihsel bir Anıt eser Balkan KÜLTÜR ARAŞTIRMA MERKEZİNİN KURULMASIDIR. Bunun gereğinide her türlü çalışma ve ortak hareketlerinle birleşerek gerekeni yapmalarıdır.Balkanoloji olarak, Balkan Rumeli platformu olarak, her iki bölğedeki bütün Balkan göcmenlerine seslenerek artık birlik, beraberlik dirilik her balkanlı insanımızın yararına olaçagından ÖNÇELİKLE YEREL YÖNETİMLERİN ETRAFINDA SIMSIKI BİR YUMAK GİBİ TOPLANALIM VE ORTAK GÜÇÜMÜZÜ BİRLİKTE GÖSTERELİM.
Bu konuda Bayrampaşa v Gaziosmanpaşa Belediye bakanlarına ve yerel yönetimlerine bu konuda büyük görevlerin düştüğünü hatırlatırken, bu bölğelerdeki Balkan - Rumeli dernekleri, vakıfları, kültür merkezleri, rumeli platforumları, göçmen dernekleri v.s. olmak üzere büyük çapta ro almak için herbirimize milli görüşlü örevleri içraatı düşmektedir. Bizlerde artık icratçı olmalıyız. Balkanoloji KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI BAKANI NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL. Selam ve sevgilerimle

22 Şubat 2011 Salı

Bulgaristan Türklerinin 132 yılık Rus-Türk savaşı Anılarından

Osmanlının Balkanlardan ayrılmasınla birikte1877/78 Rus-Türk Savaşı ve aradan geçen 132 yılık  bir dönemle ilğili Balkanooji kültür Tarih araştırmalarına göre  Rusların  Bulgarıstan  topraklarına girmesinle başlayan  baskılar, zulümler katliamların artmasınla birlikte , Burada bulunan ve çoğunluğu saglayan Türk ve Müslüman  halkına karşı katliam ve zulüm hareketleri daha ilk başlanğıçından bir ırk ve Türk -Müslüman İMHA  sebebini ortaya koymuştur. B dönem zarfında Rusyanın amacıBulgar  toplumunu Türk ve Müslümanlardan alınan Köylere ve Topraklarına , geneliklede  Evlerine yerleştirmektir. Bu durum araştırmalara göre 24.6.1883 yılında hacı Mekhmed Aliağanın Tatarpazarcık şehrindeki Türk Şuraya  emanet parası olarak  Bir Türkün kendi ülkesinde gavur kaideleri  altına gavur  idaresi altına asla girmez  diye bunu bir rapor olarak 13 istek  niteiğinde sıralamıştır.
Bu gibi sorunlar Osmanlı hükümdarlığında olduğu kaDARI  kRALLIK VE sOSYALİST tOTALİTER jİVKOF DÖNEMİNDEDE bULGARİSTAN tÜRKLERİ ÇOK ACI VE ZOR GÜNLER YAŞAMIŞLARDIR.hELEDE  1970/72 YILARI ARASINDAKİ  Rodoplardaki iç facia diye bilinem  Müslüman Pomak Türklerine uyğulanan Askeri ve Poliş şidetinle yapılan  soykırımlarda   10 binlerce  müsüman şehit olmakla birlikte yüzbinlerçeside  yaraanıp sakat  bırakılmaka birlikte bir okadarı  öldürülerek   yok edilmekle birlikte  Binlerçeside Tutuk evlerine, cezaevlerine, Temerküzkamplarına gönderilmişlerdir.  dayak ve  döğülmenin yanında GEMÇ KIZ VE GELİNLERİNDE   IRZINA GEÇİLEREK TECAVÜZLERE UĞRATILDIĞINI   BASILI ESERLERDEN OKUMAKTAYIZ. bULGAR  YÖNETİMİNİN   HEDEFİ 15 trmmuz 1970 tarihli 549 sayılı Türk ve Müslümanların Bulgarlaştırılması emrinin   içra edilmesinden meydana gelen facia böyle  netiçelenmiştir.1984/1990 ARASINDAKİ OLAYFA YİNE BUNUN BİR BENZERİ OLUP iki milyonu aşan  özbeöz Türklerin  İSİMLERİNİ, KÜLTÜRLERİNİ,   DİNLERİNİ, İNANÇLARINI, GELENEK VE TÖRELERİNİ, ÖRF VE ADETLERİNİ   HERŞEY PAHINA  bULGARLARIN aSİMİLASYON YAPARAK DEĞİŞTİRİLMESİ İDİ. Bu  6 yıllık dönemde  Binlerce  Öldürülen Türkün sayısını resmen  200 adet olarak gösterdiler habuki ölenler 10bine yakın bir sayı olduğu basında yazılmaktaydı. Bir çoğu sürğün edildi, birçoğu yok edildi, Yanlız Anavatana gelen 450 BİNE YAKIN tÜRK ÜN GÖÇÜ DE  BUNU  AÇIKÇA MALINI MÜLKÜNÜ HİÇ BEŞPARASIZ BIRAKARAK GELMESİ YİNE 1970/72 DÖNEMİN İKİNÇİ BİR  PLANIYIDI....
Türkiyeye gelen her  göçmenin  malı mülkü  her geliş döneminde kendierine ait  olan evleri  bulgaristanda kalındığında Bulgarlara    verilerek resmileştirildiğide  ğörülmektedir. Bu konular  Osmanlıdan günümüze kadarda devam etmektedir. Böyleçe Türk ve Müslüman  insanımızın evine, yurduna, tarlasına, bahçesine   hiç sakınça görülmeden el konularak Bulgar   fakirlerine   dağıtımı  yapılmaktadır.Balkanoloji Araştıralarına göre  hatta bir  Bulgar genelgesiylen  Fiibe, Eskizagra,  şehir ve köylerinde yaşayan Türk ve Müslüman göçmenlerinin   yurtlarına mahali belediyeler tarafından resmi mektuplar,  yazılarak yok edilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Böyle bir genelger 22Aralık1881 tarihlive 69805/87 sayılı olup Bulgaristan bu genelgeye göre şikayet edilmiş olasada, Türklere karşı saldırılar yinede devam etmiştir.Burada Berlin  Anlaşmasının 5ci maddesi gereğinçe Türk ve Müslümanlar kültürel müeseselerini güya muhafaza edeçeklerdi. Lakin Osmanlının Doğu rumelide varlığınıEkim1884/6da bir emir gönderilmiş olması yine zilkar  1312/Agustoz1885 yılı valiliğe hitaben basılı bir emir gönderilmesi bu şekildeki baskıların saldırıların  varlığını açıkça göstermektedir.Türk analarının  kızları kacırılarak Bulgar Okularında zoraki okutulmaları,Filibede bir Türk hanesindeki  hanımın kızı  Hafizenin durumu çok acı ve feci geçmektedir. Kızanlık-ilçesi Küçükoba köyündeki Anave babasını  kaybeden bir kız çocuğunun yine ayni içeden Hasköyden islam çemaatından Ahmed Efendiye verimeyerek Rus Subayı vastasınla Marko adlı bir hristiyan Çingeneye verildiği -Yine Fatma ananın12/13 yaşındaki  oğlunun Bulgar  MİTROPOLİNE GÖTÜRÜLEREK bULGAR VE rUS subaylarının bulunduğu ayinle zorla dinlerinin değiştirilmesi- Türklere karşı Bulgarlar tarafından uyğulanan sinsi ve sistemli baskı ve zulümlerin diğer bir aptalığını göstermektedir. KISACASI 1877/78  devresindeki Türk mimari kültür varlıklarımızın bulgaristanda  yarıyarıya yok edildiğide  bilgilere göre   açıkça görülmektedir.Balkanoloji araştırmalarımıza göre bu  RusTürk savaşı esnasında ve döneminde Tüm Bulgaristanda yaşayan Türk ve Müslümanların Egitimi ve öğrenimleride  ayni anda 3-4 kalem  sebeblede  gerilemiştir-düşmüştür. Türklerin5 asırdan bu güne kadar yurt edindikleri Bulgaristan topraklarının içersindeki Rus-Türk vahşeti yüzünden Anavatana göç etmek zorunda  kalmaarıBalkan ve Rumeli Türklerinin bir  insanlık   kaderindeki faciasıdır..Türklerin kitle göç etme devri tarihimize geçmiştir.Balkan Türklerinin MALI- MÜLKÜ- BAHÇESİ,  BAGI,  HAYVANI   VARLIĞI ASIRLARBOYU ÇANLARINLA BİRLİKTE YANYANA VE İÇ İÇE YAŞAYARAK-Bulgarlar tarafından  onlara zarar verilmesi yakılıp yıkılması imha rdilmesi yagma yapılması akıl alaçak bir durum olmadığı gözlenmektedir.Yine Türk ve Müslüman toplumun şuuruna ve inanışına göre ona unsurlarından olan dini ve bilhasa eğitim kurumlarının  yakılıp yıkılması ve tahrib edilmesi- bu durum1970/211 yılına kadar gelinerek Türk halkı  kendi Türk okuarına özene özene ne vakiler  kendi çocuklarını gönderebileçeklerdir.Bulgaristanda bu konuda hiçbir yetkili  makam çıkıpta onlarında bu ülkede hakı var, hımeti var deyip Türk ve Müslüman halkına sahip çıkılmadığı gibi EĞİTİM VE ÖĞRENİMEDE SAHİP ÇIKILMAMAKADIR. bU DURUMA  BİRİLERİNİN DUR DEMESİ GEREKMEZMİ.    Totaliter jivkofdöneminde Türk  okuları 1260 adet iken yasaklandı ve bir daha  öğretimede açılmadığı  bu güne kadar  devam etmiştir.Bulgaristan  Doğu Rumeli diye 6 sançak28 ilçe ve864 köy olmak üzere898  yerleşim yerinden ibareti. Bu yerleşim yerlerinde ise Bulgarlar631331 kişi-Türkler231458 kişi Yunanlılar 53128 kiş  Çinğeneler20310 kişi olmaka936117 kişi olduğu bilinmektedir Yanlız 1878 yılında  Aydosun 11 köyünde 171 Türk evi terk edildiğide araştırma kayıtlarında okunmaktadır.Bu zaman zarfında tamamen   Türk evkeri Müsüman evleri  köylerde yakılarak  kaçan Türklerin yerlerinede Bulgarlar yerleerek mal sahibi olmuşlar. yakıan  Türk ve müslüman evleri Yenimahlede 30 hane, Marko mahlede 25 hane, Terk edilerek sonra köylerine dönen köyler boğoniya 25 hane   sazanlarda 25 haneBU ZAMANLARDA HİÇ TERK EDİLMEYEN tÜRK EVLERİ 62 ADET OLMAKLA BİRLİKTE 86 KÖYÜN 22Sİ BULGAR KÖYÜDÜR.bU 62 tÜRK NÜSLÜMAN KÖYÜNDE2443 ADET EV SAYISI VARKEN TOPLA tÜRK NUFUSUDA1449 . Filibede 1876 yılına göre 126 köy varmış Tatarpazarcığında1870 yılında  100köy-Eskizagrada1876 yında102 köy varmış. Burgazda 1878 yılında77 köy,SLİMYEDE 1874 yılı70 köy, Haskovada   1874 yılı216köyvarış  köylerin genel toplamı 864 olup sançak 6.FİLİBENİN  1879 YILINA GÖRE33030 NUFUSU VARKEN,tATARPAZARCIĞI 16040 ADETMİŞbURGAZ İSE 12119 KİŞİ  OLARAK BİLİNİYORMUŞ.1878/80 dönemlerinde Bulgarlar Türklere devamlı göçe sürüklemek için çeşitli bahaneler yaratarak  göçe zorlamak için  ne gerekirse yaptılar.Bu hep  asırlar boyu  devam etti. 1928lerdebir prf. olan Tsankofun  Rodna Zaştita ları Türklere neler yapmadı. Fiibenin USTİNA köyü Şumnunun kalaydere köyü, camileri bombaandı, SU ALINAN ÇEŞMELERE DOMUZ YAGLARIMI SÜRÜNMEDİ, tÜRK KAHVEHANELERİNE YAPILAN BASKINLAR, tÜRK EVLERİNE ATILAN DİNAMİT BOMBALARI GİBİ ZULÜMLER DEVAM EDERKEN şumnu Akdere köyünde Hüseyin pehlivan hunharca öldürülmüş oldu.. İŞTE bALKANOLOJİNİN  ARAŞTIRMA VE  TARİHİ BULGAR KAYITARINDAN ALINAN BELĞE VE BİLĞİLER İŞIĞINDA bULGARİSTANDAKİ tÜRK VE MÜSLÜMANLARININ FACİASINDAKİ DRAMLARI.  Balkanoloji  başkanı Niyazi Akkılıç-selamlarımla.   yorumve düşünçelerinizi yazınız.bildiklerinizide yazınız.  saygılar sunarız.

21 Şubat 2011 Pazartesi

Bulgaristan Türkleri ve Okularımız

Osmanlı döneminden sonra Bulgaristanda  bulunan Türklerin,  öğretmenlerin,  öğrençilerimizin  okullarımızın,  ve Türk   ahalisinin varlığını   inçelemek için yaptığımız Balkanoloji Araştırma   merkezi başkanlığı şu netiçeye ulaşmıştır. Bulgaristanda Türk okuları  Osmanlı hükümdarlığı yıllarında   1894 yıllarında  Bularistanda İLK OKUL  VE  Rujdiye okulu    İk okul 1284 adet Orta okul/Rujdiye/  16 adet olmakla toplam1300 adet Türk okulu varmış. Bunlarda Öğrençi sayımız73150 olup Öğretmen sayısı1516 adetmiş. Osmanlı  devri sonrasında ise
Krallık/Prenslik   yönetiminde ilk okul sayısı Türk Ahalisinde  biraz artarak  toplam sayı1673 olduğunu görmekteyiz. Bunun  yanında Rujdiye/ Orta okularında bir kat artığını görmekle bu okularda 40 adede ulaştığı görülmektedir.  Öğrençi sayısıda 60275 adet olmakla 1815 öğretmenin görev adığı görülmektedir.  YIL-1922 Okul1713 Öğretmen2113 adet  Öğrençi60540 görülmektedir.  Balkanoloji araştırmasına göre yıl 1928 DE  Okul çağındaki39921 erkek ve 35575 kız olmak üzere toplam 75496 adet okul çocuğu  bulunduğu  görülmektedir. Bunların 7520 si şehirlerde yaamakla birlikte67550 de köylerde yaşadığı görülmektedir. Bulgaristanda 10.000 yakın Pomak  müslüman coçuğu bu sayıya dahil edilmemiştir.1928/29 dersyılında resmi ve hususi ilköğretime kayıt olan 54513 öğrençinin bulundukları  illere göre dagılımı şöyledir.
Sancaklar                     Türk talebe sayısı.
----------------------------------------------
1/Şumnu/Şümen/                    15320 adet.
2/Mestanlı/ Momcilğrat           12526adet.
3/Rusçuk/Russe                        9942 adet.
4/Varna                                     4201 adet.
5/Burgas                                    4065 adet.
6/Hasköy/ Haskova-                   1621 adet
7/Yüce Tırnova                           1825 adet.
8/Filibe/Plovdif                              1493 adet.
9/Eskizagra/starazagora-               1102 adet
10/Plevne/pleven                             786  adet
11/Vidin                                           295 adet
12/Vraca/Vratsa                               236 adet.
13/Petriç                                              95 adet.
14/Köstendil                                         12 adet.
15/ Sofya                                                6 adet
----------------------------------------------------
Araştırmalara göre Bulgaristanda  1929/30 yılında  mecburi tahsil çağında/7-14 yaşları arasındaki/ olan72426 Türk çocuğundan 53336sı yani29992 erkek ve 24374 kız çocuğu okula devam etmiş. Böylecede 20bine yakın çocuğta okul  dışı bırakılmıştır. Ayrıçada11122 Pomak  müsüman Türk çocuğundan3880 ni okuldan mahrum kaldığı görünmektedir.Balkanoloji başkanı olarak Bulgaristanda  1949/50 yılarındaTürk azınlık  okullarının olduğu bir dönemde  şunu çok iyi hatırlayorum Türk okuları  şöyle sıralanmaktaydı- ANA OKULU 20,ÖĞRETMENİ22- öğrençisi755 .İlk okular ise benimde dahil olduğum   1018 okul 2454 öğretmen85120 öğrençi
 Ortaokular/Rujdiyeler 157 adet köyümüzde vardı tahsil yaptım ÖĞRETMENLER512 ADET ÖĞRENÇİ SAYISI13692 ADET. lİSELER- gİMNAZİYALAR tÜRKÇE OLARAK 1 ADET  21 ÖĞRETMEN  618 ÖĞRENÇİ. Pedoğoji okulu  1  öğretmeni 20  öğrençisi 284 adeti. Geçe ilkokulu  2 adet  9 öğretmeni  110 öğrençisi yani bu durumda   toplam 1199 okul olmaka 3037 öğretmen,100376 adet Türk öğrençisi tahsil her yıl yapmaktaymış. Araştırmalara bakılırsa  Bulgaristanda Türk okularının fazla  olduğu yerlerde  Şumnu, Razgrad, Rusçuk,  Silistre,  Eskicuma gibi illerdir. Burası Bulgaristanın Kuzeydoğu bölgesidir. Bütün okuarın yüzde 60 şı  bu bölgelerde toplanmaktadır. Çünkü  asırlarboyu Türkler buralarda  eziçi çoğunluğu oluşturmuşlardır. ayrıcada 1877/78 Rus-Türk savaşında Rus orduları buraya ançak mütareke imzalandıktan sonra girebilmişlerdir. Diger yandan Güney batı bölğelerinde Türk okuları bu savaştan  büyük ölçüde zarar görmüşlerdir. MESELA/Eskizagra-kızanlık İslimye, Filibe, Tatarpazarjığı, SOFYA, VİDİN, GİBİ.bULGARİSTANDA  bULGAR PRENSİĞİNDE TOPLAM 1284 Türk-Müslüman İLKokulu bulunmaktadır.Bulgaristanda   ayrıça Etnik olsrak Tatar,Türk, Pomak,Bulgar,Ermeni,,Rum, Yahudi İLK OKULARIDA  BULUNMAKTAYMIŞ.. Balkanoloji  araştırmaarına göre   bulgaristanda   devamlı birBulgar IRKÇI MİLLİYETÇİLİĞİ OLUP  DEVAMLI tÜRK  AHALİSİNE KARŞI  DUŞMANLIK TOHUMLARI EKİLMEKTEYDİ.  Bu durum yanlız bulgarların sözle  ve manen olmamasınla birlikte bunu basın ve kültür araçılığınla birlikte Egitime kadar  kin ve nefretlerini gösterdikleri tarih kitaplarında gözükmektedir. Böyle bir kin ve nefretin bulunduğu ülkede istikrar ve  huzur , barıi ve hak  adalet olurmu. Barış saglanırmı. HER BİR RESMİ TÖRENDE   AYDIN MİLLİYETÇİ bULGARLAR tÜRKLERE KARŞI İN VE NEFRETLERİNİ MERASİM TÖRENLERİNDE OKUDUKLARI RAPOR VE NUTUKLARDAN VAZGEÇMEDİKÇE  OKUL KİTAPLARINDAN  NEFRET VE KİN KUSAN SÖZLER SİİNMEDİKÇE bULGARİSTAN- Türkiye arasında  dostluk ve barış çok zor saglanaçagına inanıyorum.Çünkü her sözün başında 500 yılık Türk kara esareti dilendirildikçe barışı  huzuru bulmak pekte koay olmayaçatır. Bulgar Analar ve Babalar   ÇOCUKLARINI tÜRK GÖRDÜKLERİNDE  AZRAİL GÖRMÜŞ GİBİ DUŞMAN BEİRTİRSELER, ÖĞRETİRSELER BU  BULGAR GENÇLİĞİ YAŞADIKLARI tÜRK BÖLĞELERİNDE  nasıl  huzur ve adaleti bulaçaklardır. Bu ğün Bulgaristanda1750 bin Tür ün   1 Milyö üzerinde pomak Türk müslümanı varken, TATAR  VE BEN MÜSLÜMANIM DİYEN 800BİN  ÜZERİNDE İNSANIN TOPLAM 3875650  tÜRK VE müslüman bu  ülkede  kin ve nefret arasında sıkılıp kamaSIDA MANİDAR OLAMAZ. yabarış içinde dostluk olmalı yada   kin ve nefreti  unutarak kardeşçe geçinmelidirler. Bizler bunları göç etmezden önçe yaadık ve gördük..Bir bulgar türkü gördümü  aşalayıcı ve nefret dolu sözlerlen başlayarak, oootürk   fes gacal nası derler bu sözlerde Türk  genç çocuklarına fena tesir eder zoruna gider. Ançak beklenenin  tersinede Türk gençinde yeni derin bir Türklük şuuru ve milliyetçiliğide   bulgarlaRIN  YAPMAsına göre inkişaf etmiş olur. ŞUNU UNUTMAYALIM  650 YILDIR balkan topraklarında  yaşadığımızdan bulunan   ve güvendiimiz baglı olduğumuz   büyük Türkiye cumhuriyeti ELBETTEKİ ORADAKİ tÜRKLERİMİZİN KÜLTÜRÜNLE, eGİTİMİNLE, dİNİNLE, dİLİNLE, VAR OLAN BÜTÜN iNSAN HAKLARINLA BİRLİKTE İNSANİ YAŞAMLARINI VAR ETMEK İÇİN İLĞİLENMESİ ÇOK DOĞALDIR. bASKI VE zulüm altında tutulan bir  Türk millwetini Türk varlığından ve hükümetinden başka dkim düşünür. Bulgarların  ana amacıda her  rejim ve iktidarlarında Osmanlıdan bu güne kadar Türk kültürünü  ve müslüman  varlığını yok etmek gayesindedirler. Böylecede   bi,nlerçe  camilwerimiz, mimari yapılarımız, birçok kültürel varlıklarımız yıkılıp  talan olmuştur. Diğer yanda ibadt ve Türkçe yasaklanmıştır. Hala 25 yılık Demoraside   Türk okuları  açılmadı. Soydaşarımız Türkçe  okuyup Dilini zenginleştirmekten haada mahrumiyet içersindedirler. Bulgaristan   nekadar  kin ve nefret gütsede  inanıyorumki Türk ve İslam  izlerini silmelerini yok etmelerini      gibi gayelerine ulaşamayçaklardır.
Balkanoloji  özel  araştırma  ve uyğulama merkezi başkanı Niyazi Akkılıç-istanbul/gaziosmanpaşa. hürmetlerimle. saygılar  balkanlı rürk ve müslüman kardeşlerimin olsun.

20 Şubat 2011 Pazar

Balkanolojiden birkaç söz

Balkan lardaki Türk   Kültür Tarih   eğitim ve Mimari  eserlerimizi araştırmak ve uyğulamak maksadıyla kurulan Balkanoloji kültür  merkezi Başkan Niyazi Akkılıç yönetiminde  çalışmalarını ve araştırmalarını  gerektiği  şekilde   yaparak Balkan Ülkelerinde oSMANLIDAN GÜNÜMÜZE KADAR KALAN 500/600 Yıllık
kültür Mimari izlerimizin varlığını farklı açılardan araştırarak Türk mimari yapısının farklı sanatını farklı alanda tespitler yapıp araştırmalarınla Türk kültür  çalışmalarında Bakanlarda ürettiği  bilğilerlen  her nevi  kültürel varlığımızın geçmişindeki durumunu ve bu güne  gelindiğinde   nelerin var olup kalındığını açığa çıkarılması için  elzem gördüğü çalışma ve araştırma  amacında yatan Anna gayemi    planlı, projeli  bir  araştırma  cercevesinde
  çalışmaarımızı   gereğinçe yaparak   elde edileçek bilimsel uzman çalışalarımız sayesinde  Bakan  üLKELERİNİN SIRASINCA  Envanterini ve Arşiviniyapıp çıkarmak ve Balkan Türk kültürel ve sanatsal  zenginliğimizin Tarihi acıdan  var olan etkenliklerini özğürce serğileyebilmek ve  Balkan Türkleri ve Türk dünyasında paylaşılmasını gerçek şekilde Balkanoloji merkezi  sıfatı atında gerçekleri  göstermektir.
 Bunuda yapabilmek için  bu güne kadar hiçbir   özel ve tüzel kişi ve kurumlara baglı kamayaraktan ve bağımlı olmakrızın varlığını sürdürebildiği kadar olanakarının   yaratılmasında ve  Bakanolojinin Kurumsalaşmasını tamamlaması için  gelişen  çaışma ve araştırma işlemlerinin   karşılanması için Merkezimizin   bu çalışmaarına Sponsörlük yapabileçeklerin veya  maddi yardım göstereçeklerin herkesimin düşünmesine ve emegine   MADDEN VE manen göstereçeği katkı paylaşımına ihtiyaç duyulmaktadır.aRAŞTIRMACI  kurucu Başkan  Niyazi Akkılıç Balkanoloji  özel   DİL, DİN,  KÜLTÜR, TARİH   Mimari araştırmaları yapan merkezimizin gönüllü   kültür sevdalıları  ve arih mereaklıları olarak  cevresinde  çalışmakta  bulunanlarla kurduğu bu  ğüzel  amaclı Balkan Türk kültür merkezini daha çok   kuvvetlendirmek, geniş alanda  araştırmalar ve kültürel amaclı bilği ve belgelere ulaşmak için yola çıkıyorken Başkanımız Niyazi Akkılıç var  güçünle  varliğını ve hayatını  ileri götüren  amacın  doğrultusunda  hayalerinin peşinde hayalerinizin varlığını geliştirmede verdiğimiz söz ve yolumuz   çesaret ve güvendir diyerek yılmadan bu güne kadar azimle    merakla   birçok başarılara ulaşılmıştır.Balkanoloj merkezindeki   ulaşılan baarı varsa  bunu bu ğün   bu mertebeye getiren  Balkanoloji kurucusu   ve bakanı Niyazi Akkılıç beye   borcluyuz. Çünkü bu  Bakan  KÜTÜR MERKEZİNİ DEVAMLI OLARAK EN İYİ ŞEKİLDE  ÇAIŞTIRAN,   ARAŞTIRAN VE YÜRÜTEN YEGANE   bALKANLI   tÜRKÜ  nİYAZİ aKILIÇ ABİMİZE NEKADAR TEŞEKÜRLER ETSEK YİNEDE AZDIR.Balkanoloji merkezininin  çalışma ve araştırmalarında birçok   çalışan bilim ve uzman gurubununda   sorumlulukarı olsada bununla birlikte gönül veren birçok Bakan ve Rumeli Türk vatandaşlarımızda vardır. Bu gibi gönüllü çalışaçak ve fikir ve düşünçelerini paylaşacak  ve  metin yazıp bizimle irtibat kurmak isteyen cani gönülden  bizle birlikte olmak isteyen  balkan kültür araştırması yapmak isteyen DEĞERLİ BALKANLI KARDEŞ VE BÜYÜKLERİMİZİ BEKLEMEKTEYİZ.Balkan ülkelerindeki tarihi kültür mirasımızı   sistemli bir şekilde  yıkımlarla, yakmayla, tahrib etmekle,  çeşitli bahanelerlen  yok etmek istenmektedir. Yokta edilmektedir.
Balkan Türk  KÜLTÜR  MİMARİSİ cAMİLER,  HANLAR, HAMAMLAR,  ÇEMELER,  EVLER, KONAKAR, SARAYLAR, KAELER, KIŞLALAR  OKUL VE MRDERESELER, SAAT KULELERİ KÖPRÜLER, V.S. OLMAKA BİRLİKTE DEVAMLI    YOK EDİLMEYE  ÇAIŞILMAKTADIR.  mESELA  oSMANLI DÖNEMİNDE bULGARİSTANDA BIRAKILAN  Cami  ve mescilerimiz  8500 üzerindeyken bu ğün   ise 132 yıl içersinde Bulgaristanda Türk islam eseri olan Cami ve Mescilerimiz 2010 adet  kaldığ  yapılan araştırmalar maceresinde   meydana çıkmaktadır. Buda şunu gösteriyorki Tarihi kültürel mimari  eserlerimizin topla bağlamından  yoksun bırakılıp kopralırak Sanatcı   toplum, ilişkisi tarihsel değerlerinden   arındırılarak ele  alınmaktadır. Balkanlardaki  halklarla birlikte her etnik gurubunun kendi kültürel varlıklarınla yaşam ve  geliştirme ve geleçek kuşaklara alternatif olarak haklar tanınmaktadır. Buradaki farklı kültürlerin bir arada  yaşama olanakları tahrip edilmektedir. Bireycilik Irkçılı, Milliyetcilik, her türlü toplumsal ilişkileri nüfuz edebiliyor.Balkan Türklerinin kültür mimari sanatınla üretiçi değil, ançak tüketiçisi olarak ilişki kurabildiği bir toplumsal ortam yaratılmaktadır. Balkanlarda yaşanmakta olan bu dönem dilimi içinde Türk kültür sanat tarihimiz olan Eğemen   ideliyalığını ve piyasa odaklı  siyasetin etkisi altında şekilendiriliyor.  Hristiyanlığın tarih boyunça yarattığı sanatsal ve kültürel değerler metalaştırılıyor. içeriside  buoşaltılmaktadır. İşte Bulgaristanda Varnada 1860 tarihli mimari konagımız  Meşhur Türk konaggı olmasınla birlikte bu ğün  Bulgarlar kendilerine  mal ederek burasını  Etnoğrafiya Müzesi olarak  kulanmaktadırlar.  sOFYADAKİ  mAHMUDPAŞA   KOÇA CAMİDE AYNİ   NİTELİKTEDİR. bU GİBİ MİMARİ ESERLERİMİZİN    ONLARCASI  BU GİBİ   İŞLEMLERSE   KULANILARAK tÜRK KÜLTÜE  ESERLERİMİZİN   VARLIĞI  ZEDELENMEKTEDİR.   Sofya ilinde bilinen Samokof şehrindeki  küpeli çeme  ve Bayraklı cami , köprün ibi eserler hala ayakta durmakla Samokofun - Eski osmanlı İsmi Camurluova imiş. YineBulgaristandan Totaliter Jivkof döneminde Edirneye göçmen gelen Leman Özgür isimli kızımız 18 yaşında iken 1989 yılı zoraki göç eden soydaş kızlarımızdandır. bULGARA KARŞI  İNADINA OKUDU iZMİRDE YÜKSEK HUKUK FAKULTESİNİ BİTİRDİ SONRA fRANSAYA GİDEREK YİNE  HUKUK  TAHSİLİ ALDI lEMAN öZGÜR KARDEŞİMİZ ŞİMDİ 40 YAŞINDA OLMASINA RAGMEN   Ankarada yüksek hakimler kuruluna aday seçilmiştir. Ne mutlu  Bulgaristandan gelen  böylegenç kızlarımıza  okuyup  Hukukçu olup  üst düzeylerde bir kadın hukukçusu olarak görev almaarına. Leman kızımızın örneğini umarım diğer göçmen kız ve oğlanlarda   öenek  aarak hukuk  gibi  önemli yerlerde   vatanımız için görev baarında olurlar  Balkanoloji kurucu  başkan Niyazi Akkılıç GAZİOSMANPAŞA/iSTANBUL.   HÜRMETLERİMLE     websitem/bakanolojicom.tr/   hurbalkancom.tr.
sevgi ve hürmetlerimle  yorumlarınızı beklerim.

18 Şubat 2011 Cuma

Bloguma nasıl yazı gönderebilirim?

Bloguma nasıl yazı gönderebilirim?

Tuna şehri Rusçuk 17ci yüzyıda

Balkan coğrafiyasının  en güzideTuna Boyunda  kurulan Tuna Şhri Osmanlı döneminde  17ci Yüzyılda 20bin Nufusa sahpmiş.  Ruzcuk şehrinder ozamanaki duruma göre  3000bin adet Türk müslüman hanesi 200 Hristiyan ve 200Ermeni  hanesi bulunuyormuş.Balkanoloji  özel araştırma ve Uygulama merkezine göre Evliya Çelebiye  görede gördüğü ve tespit ettiği  mimari  klasik ahşap Türk yapı sanat mimarisi olup inşa edilen bütün Evler ve konaklar Tek kat  çok az miktarda konak tipi  evlerin günden güne çoğaldığını ve oluştuğu ifade edildiği gibi bu  Bina mimari yapılarınn Tümü    Kremit yerine Tahta kulanıldığını ifade buyurmaktadır.
Şehirde 3 gayri müslüm okulu varmış. Yahudi  mektebi olmadığından Yahudilerin şehire Tiçaret için geldikleri -gittikleri bildirilmektedir. Balkanoloji Araştırmasına göre  1642/43 yıllarında yazılı  tahrir  kayıtları  ve 17ci Yüzyılın ikinci yarısı Ruscuk Şerriye Sicilleri de  bu dönemde  9 Türk müslüman okulunun ve 3 gayrimüslüm  mahlesi bulunduğunu yazmaktadır.Ayni kayıtlar Ruscuk kazasına  bağlı  Tutrakan tUNA kıyı kentinde  ve Cernova nahiyelerinde toplam sayısı ise124 adet  dolayında imiş. Türk müslümanmahlelerinde  birer Cami artık 2 adete çıkmış. cami cedid3,hacı musa 4 kara mustafa, 5 Arık ramazan,, 6 Bacanak, 7 fatih, 8Mahmud voyvoda, 9 Nasuf voyvoda, gayri üslüm mahleleri ise şunlar. 1 ermeni, 2 kuyumçu   3 Orta Tuna mahlesi imiş.
Ruscuk  şehri  ve cevre köylerinde   bilinen45 adet  Tarla  tarım yapan ciflikl sahipleri  varmış. 1690/91 yıllarında Ruscukta Acem Tüçarları ile  bazı Ermeni Tücarları 60 kişi kadar olup Ruscuk hanlarında ikamet etmekteymişler. Ruscukta  araştırmalara göre   toplam 12 mahle 9 büyük cami, 7 han, 320 Dükkan,1 Çarşı1 kae  1 köprü 1 saat kulesi 1 Badesten,   birçok hamam   ve 1de gümrük bulunduğundan bunlar kayıtlarda  geçmektedir.Camilere gelinçe toplam 37 camisi ve 8 mescidi olup genelde 45 adet ibadethanesi varmış.
Bununla birlikte  Ruscuk müftülüğüne baglı  4 adet Mederesede varmış.. Vakıflara gelinçe şunu görmekteyiz.
Vakıfar Tırsiniklizade İsmail Aga BU KONUDA  CEVREDE  ÖNEMLİ  ROL OYNAMAKTADIR.
1/Can Arslan paşa  müsakkafatı.vakfı
2/Çarşı Cami yakınındaki müştemilat.FAKFI
3/Hacı Musa mahlesindehacı cengelmenzili pınar ve yakınları.vakfı
4/Kaygılı Baba tekkesinde Amiş baba  vakfı.
5/Konak pınarı ve Taş çeşme vakfı.
6/Papaz pınarı mevki  vakfı.
7/Küçük   imam cami yakınındaki pınar vakfı
8/Saat   kulesi  ve cevresi  isak  vakfı. . aRAŞTIRMALARDA   VAKIF ÇEŞMELERİ 37 ADET OLARAK GÖZÜKMESİNLE BİRLİKTE  2 ŞADIRVANI  4 ADET  FİSKİYESİ DE VAKIF OLARAK TEBERÜ EDİLMİŞTİR. Örnek olarak   çarşı çeme, hacı çeşme  kadızade çeşme konak çeşmesi,   mehmet alibey ceşmesi   gibi isimlerlen vakıflara geçirilmiştir.   Camiler  şöyle sıralanmaktadır.  sayı olarak tam 37 adet olarak kayıtlara geçmiştir.  isimlerini yazmak  uzun süreçeginden   yazılmamıştır. 19CU YÜZYILA GELİNDİĞİNDE RAUSÇUKTA 7 HAN  varmış. İsimleride şöyledir.
1/ Hacı  İsmail hanı
2/Ahmet aga  hanı,
3/Çelebi ağa hanı,
4/Hanzade mmehmet aga hanı,
5/Hak cedid hanı,
6/Yeni hak han
7Kozu Mustafa han
Araştırmalarımızdaki hanların  mimari yapılışları   görüldüğüne göre  2 ve 3 katlı olmak üzere Kare ve Dikdörtgen şeklinde mimari cizilerek  inşa edilmiş olup Alt  katlarında  Depo ve Dükkanlar olmakla iç avlusunla birlikte  yapılmıştırlar. Üst katlarında ise bahçeye bakan açık kemerlerinle sıra şeklinde olan Musafir odaları bulunmaktadır. Büyük hanlar yanğından korunmak için daha ziyade taştan yapılmıştır. Bunların arasında 49 odalı 49 mahzenler, hanlar bulunduğu gibi yinede49 odalı 20 mahzenli ve 20 dükkanlı büyük hanlarda bulunmaktadır Çarşıdaki dükkanlar genelikle tek katlı olup ve ahşap idi. Esnaflar- kahveci, bıçakcı, ekmekçi, hamamcı  külhancı debbağ  -nalbant- kazancı- bakırcı- sırmacı- kasap-  bakkal- sarac- halaç- peştemalcı-  değirmençi- terzi- doğramacı- lüleci- tütüncü- kürekci- hatatat- hekim- hancı-   çörekci- dülğer- katrancı fişekçi- şekerci-  Tuzcu-  - berber- yorğancı- attaar ve bozacı gibi esnafları varmış. Bu  sözü edilen esnafların içra etiği mesleklerin birçoğu Türk ve Müslümanlara ait olmaka birlikte bir kısmıda Gayrimüslümler tarafından yürütülüyormuş.  Not- Araştırmalarımda gördümki   1860 tarihli Türk konagı  bu ğün Varnada  Etnoğrafya müzesi olarak kulanılmaktadır..Varnada  Türkler yarı şeklinde çoğunluk olduğu halde Bulgarlar  yüzde  2  nufus varmış. cevre köylerinden  cebirde    1 hamam, 3 odalı bir konak evi, 1 kale, 1kiler, 1 büyük hanbarı 1 bahçesi varmış. Yine Araştırmalarda gördümki  Dobriç- bu o dönemde Hacıoğlupazarjık olarak geçmektedir bir eski tekke cami, 1 tekke çeşmesiT ve Tuna Salnamesinre görede bölğede 30 cami 15 mektep 5 mederee 2 tekke 5 han,  topla 52  kültür  vakıf esderi varmış.   Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç.İstanbul/gaziosmanpaşa.  saygı ve selamlarımla   balkanlı  Türklerin nazariyetine sunulur.

16 Şubat 2011 Çarşamba

Bulgaristanda1872/73 Tuna salnamesinden kültür bigileri

Tablo-2/1289/187273 tarihli Tuna Salnamesinde Bazı sançakların Bina Tüelerine göre sayım  tablosu-cedveli
1/Bina Türü       Varna       Tırnava        Sofya       Vidin               Rusçuk
1/Haneler          6242         9774           10583       12469            20679
2/Dükkanlar      1723         2154            4081          3369             7540
3/Magzaar           632           173                 38           382               742
4/Mederese-imar    26             14                   5               6                    6
5Okular  Rüştiye         3            39                42                  7                    19
6/Sıbyan okulu          36              4                   5              32                     9
7/Adliyeler                   4            50                132                2                    132
8/Hanlar                    66              15                  45            81                        45
9/Fabrikalae                3               46                 152            12                      142
10/Su değirmeni        49                86                 174              82                   188
11/Fırınlar                   87              61                    98             98                    134
12Camiler                    58              14                   36              54                      32
13/Kilise-manastır          8                 -                       -              20                        6
14/Hastane                   1                   7                      7                 4                     17
15/Hamamlar                 6                   1                      1               12                     13
Cenelemeye göre      8943            12450              15408           16637              29736  toplam83174 adet
Bakanoloji araştırmasına göre yukarıdaki cedvelde  beş  büyük  sançakta gösterilen Bina  Mimarisi kültürü
sayısı toplam 83174 adet olarak gösterilmektedir.  Balkanolojiye göre  yapılan araştırmada  Sofya sançagının
1864/78 RUS /Türk  savaşına kadar  gösterilen MİMARİ KÜLTÜREL   BİNA  ESERLERİ Cedvel şumlardan ibaretirDÜKKAN-HAN- HAMAM- mAGZA- DEĞİRMEN CAMİ MESCİT KİİSE HAVRA MANASTIR İSLAMİ MEKTEPLER GAYRİ MÜSLÜMÜ MEKTEPLER HÜKÜMET KONAKLARI VE MUHTELİF  OLANLAR  hAKKIMNDA  SIRALAN ÇEDVELİN DURUMU
1Sofyada/1864 dükkan 58kilise, 125 islami okul,29 gayri müsüm okulu85 hükümet konagı 13 muhtelif   yapı
2/Küstendilde1651 dükkan37 islami oku 33 gayri müslüm okulu 4 han 22 hamam 14 değieen 8 kilise 76 idari 3Samokov şehrinde  genel olarak 1077 dükkanla birlikte 180   mimari kültür bulunuyor.
4/İZLADİ  618 dükkan  75  mimari   kültür eseri idari yapılar  olarak görünmekte
5/Dubniçede 1132 dükkan geri kalan MİMARİ ESERDE 199 ADET GÖRÜNMEKTEDİR
6/Radomir 126 dükkan ve 137 mimari kültür  eserri  idari olarak kulanılmakta
7/Orhaniyede 969 dükkan   geri kaan 85 adet mimari kültür idari yapılardır.
8/Yukarı cumada 479 dükkan  40 adet  idari kültür mimari eseri bulunmaktadır.
9/İhtimam   145  dükkan  9 idari mimari kültür eseri varmış.
10Etropole 170 dükkanı20 kültür mimari idari yapısı varmış.
11/Teteven-282 dükkanı12  muhtelif mimari kültür eseri bulunmaktaymış.
12/Bereznik  35 dükkan  8 idari  kültür binası olarak  tüm araştıemalar  maceresinde Balkanoloji olarak
yukarıdaki  12 adet Sofya sançagında 8440 adet Dükkan ve muhtelif  mimari idari kültür eseride 1330 adet olmak üzere  genel olarak 9770 adet  mimari yapı bulunmaktadır.. Bulgaristanda   genel yerleşim birimlerine göre yapılan genel sayımlar 1970 yılına göre  Türk ve Müslüman  nufus  genel  olarak 4 milyon 450 bin üzerindeydi YAPILAN GÖÇLERLEN 1984/90  GÖÇÜNDE   400 BİN soydaşın göç gelmesinle  ve şidi Türk nüslüman sayısı yinede  3750 olarak kalmıştır  bu rakam   haa varlığınıda orumaktadır.
Bulgaristanda Osmanlı sonrası 1895 yılarında Türk-Müslüman okuları- sançaklara göre dağılımı
1/Burgaz sancağında  82 okul ÖĞRETMENLER 106    öğrençi sayısı 4105  okul gelirleri 440
2/Eskizagra/54 ıokul 58 öğretmen2332 öğrençi 75  okul geliri
3/Filibe  46 okul  106 öğretmen 3476 öğrençi 672 okul geliri
4/Küstendil/ 1 okul 25 öğretmen 8öğrençi  25 okul geliri
5/Pleven / 20  okul 8 öğretmen 1107 öğrençi 475 okul geliri
6/Vracada/ 4 okul 22 öğretmen 204 öğrençi 600 okul geliri
7/Vidin/  6 okul 67 öğretmen 310 öğrençi eliri yok.
8/Tırnava  66 okul  365 öğretmen3585 öğrençi  552 geliei
Şumnu  /340 okul  366 öğretmen 16918 öğrençi 181  okul geliri
10/Ruscuk/ 382 okul 334 öğretmen  18260 öğrençi  532  okul geliri
11 Varna  /  293 okul  106  öğretmeni  13659 öğrençi  313 okul geliri
Balkanoloji araştırmasına göre Genel  olarak Bulgaristanda  11 sançagın Türk müslüman  ilk ve orta okulu  1214 adet olup artı 41 adet lise ekleninçe1255 adet  Türk okulu olduğu meydana çıkmaktadır. Türk  orta okuları Burgaz- Aytos- Karnibat- Eskizagra- Kızanlık  Haskova- KIRÇAALİ-  kOŞUKAVAK- MESTANLI- egridere- paşmaklı  zlotoğrad  filibe vidin  vraça  pleven, niğbolu, yanbolu, tırnava- Ruscuk- Razgrad- Şumnu- Eskicuma  ve varna ziştov gibi  yerlerde Türk orta okuların sayısıda 45 in üzerindedir.
 Bu gün ise   GÜYA   KURESELEŞEN BİR DÖNEMDE OLMAKLA  HAK VE ÖZGÜRLÜK DİYORUZ.  bARIŞ VE HAK  ADALET DİYORUZ  bULGARİSTANDA  bütün Türk okuları  kaldırılarak tamame bulgar okularına çevrilmiştir.  Bu gidiş iyi gidişe benzemeyor. Güya Avrupa ÜLKESİ OLDULAR tÜRKÇEMİZİ ORTADAN KALDIRDILAR. ARADAN 25 YIL GEÇTİ  YÖNETİÇİKLER HALA UYUMAKTADIR. Türkçemize sahip çıkalım Bulgaristanı dürtelim gerekli işlemleri yasal olarak yapılsın ve Türkçemiz keybolmasın onu  hevesle zenginleştirelim.  275 milyon Türkçenin aenğinliğini ve dilini konuşurken  Bulgaristana bu konuda dur demeliyiz.  Tüm Türk milletinin pür  dilkkatine sunulur.
Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ İstanbul/ gaziosmanpaşa. selam ve saygılarımla.